HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Şirke Dönüşen Kandil Geceleri Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
ilahibilgi
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 18 nisan 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 214
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ilahibilgi

Yazı, yazan tarafından editlenmiştir!

Sebep: Özel nedenlerden dolayı! :(

Bunlar: Meal ve mealcilikten vazgeçilmiştir, sadece Kuran ile sadece Kuran incelenmektedir/inceleniyor, dışarıdan herhangi bir bilgiye başvurulmuyor, yerleşmiş akaidler Kuran'a değil - Kuran'daki akaidler kalblere yerleştiriliyor, tüm ayetler birbiriyle bağlantı kurulmak suretiyle yine kuran dahilinde çevirilmeye çalışılıyor! Önceden çalakalem yazılmış yazılarımızdaki küçük hatalardan dolayı okuyuculardan (kendi adıma) özür dilerim. Ama en azından yazılarımızın, Kuran'ın duvardan indirilmesine (bir nevi) vesile olduğunu düşünüyor bununla avunuyorum! Rabbim gerçeği görmeyi (hepimize) nasip eylesin!

Geri döneceğiz inşallah ...

Selametle!!!



__________________
16/4 İnsanı küçük bir damladan yarattı, fakat buna rağmen o, apaçık bir düşman kesildi.
Yukarı dön Göster ilahibilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ilahibilgi Ziyaret ilahibilgi's Ana Sayfa
 
tardu-kaan
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 haziran 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 231
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı tardu-kaan

Sevgili ilahi bilgi ;

Quran'da Allahın üzerine yemin ettiği on gece ? Onların hükmü nedir ? Onlardan neden bahsedilmiyor.

 

Yukarı dön Göster tardu-kaan's Profil Diğer Mesajlarını Ara: tardu-kaan
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Selam Tardu&İlahibilgi

Bu üzerine yemin edilen on gece konusu benim de çok merak ettiğim bir konu. bilgisi olan dostlarımız varsa bizimle paylaşırsa çok güzel olur.

Fecr Suresi

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...

1. Yemin olsun tan yerinin ağırma vaktine,


2. On geceye,

3. Çifte ve teke,

4. Yola koyulduğu zaman geceye.

5. Nasıl, bunlarda akıl sahibi için bir yemin var mı?

Saygılar

 



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
xavier
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 28 nisan 2005
Gönderilenler: 81
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı xavier

Yazın için sen tebrik ediyorum ilahibilgi.
Yukarı dön Göster xavier's Profil Diğer Mesajlarını Ara: xavier
 
ilahibilgi
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 18 nisan 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 214
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ilahibilgi

Selam Dostlar!

Sorduğunuz 10 gece için, özel gün ve geceler (!) ile bağlantı kurmamamız gerekir. Lakin bu 10 gecenin Hz.Musa ile ilgili bir konu olduğunu diğer bir surede şu şekilde görüyoruz.

Araf  142   Musa ile otuz gece için sözleştik ve ona on gece daha ekledik. Böylece Rabbinin belirlediği vakit kırk geceye tamamlandı. Musa, kardeşi Harun'a, "Halkım içinde benim yerime geç, doğru davran. Bozgunculuk yapanların yoluna da uyma," dedi.

ARAPÇA METİN



__________________
16/4 İnsanı küçük bir damladan yarattı, fakat buna rağmen o, apaçık bir düşman kesildi.
Yukarı dön Göster ilahibilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ilahibilgi Ziyaret ilahibilgi's Ana Sayfa
 
nuri72
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 nisan 2005
Yer: ABD
Gönderilenler: 311
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı nuri72

FECR SURESİ

Haz: Mücahid PİŞKİN
[email protected]

Mekki bir suredir, 30 ayettir. Genel olarak üç ana konudan bahseder; Yüce Allah’ın, dünya hayatında kulları hayır, şer, zenginlik ve fakirlik ile imtihan etmesi hususundaki ilahi kanununun açıklanması, Ad, Semud, ve Firavun kavimleri gibi, peygamberleri yalanlayan bazı milletlerin helaklarına sebeplerin açıklanması, ve kıyamet sahnesi ile beraber, Hakka teslim olanlarla, olmayanlara ait sahnelerin canlandırılması. Beşer kalbine iman, takva, uyanıklık ve düşünce seslenişi getiren bir misyonu vardır. Bir takım şeylere yeminle başlayan sure, klasik Mekke tarzıdır.

And olsun fecre

Bir başka şekliyle, “şafağı düşün” olarak da çevrilebilir. Yeminlerin mahiyetini, nedenini, daha önceki surelerde işlemiştik. Bu surede yemin edilen şeyler, dikkat çekilen olaylar alemdeki değişimleri gösteren, insanı karanlıktan aydınlığa, kederden sevince götüren ve bütün kainatı kapsayan bir hakimiyetin işaretini veren, Rabbi duyurup hissettiren zaman olaylarıdır. Fecir, bilindiği gibi gece karanlığının çatladığı, sabahın ilk beyazıdır. “Şafak sökmesi, tanyeri ağarması” olarak da ifade edilir. Fecir, cihanın karanlıktan aydınlığa geçmek üzere geçirdiği umutlu, mutluluk verici, değerli bir andır. Bu şekliyle insanın ruhi uyanışını, aydınlanmasını sembolize eder.

Ve on geceye

Buradaki on gecenin hangi on gece olduğu noktasında birçok rivayet  vardır. Sayılı on’lar  olarak zilhiccenin ilk onu,  ramazanın son onu  ve muharrem’in aşure gününe kadar ki  ilk onu  zikredilmektedir. Başka  herhangi bir on olma ihtimaline rağmen, her halde, maksat, sonunda fecir gibi neşe ve sevinç bulunan bir on gece olmalıdır. Onuncu sabahı Kurban Bayramı olan Zilhiccenin on gecesi olması da, Kadir Gecesini kapsamakla beraber sonunda Ramazan bayramına gelmesi itibariyle Ramazanın son on gecesi olması da uygundur. Ya da çok özel olarak fecri, ruhi uyanışın sembolü olarak algıladığımızda, ‘on gece’nin hicretten önce 13. yılda, peygamberin (as) ilk vahiy aldığı ve insanlığın ruhi uyanışına vesile olmakla görevlendirildiği o ramazan ayının son on günü olarak anlaşılması mümkündür. Hangisi olursa olsun, yeminden çıkarılan temel anlam, dünyadaki değişimlerin üzerindeki Allah’ın hükmünü anlatmak üzere, neticesinde bir başarı ve neşeyle, rahatlama ve dolayısıyla bir bayrama erme durumu ortaya çıkan geçici, sıkıntılı ibadet ve gayret saatlerinin kıymetine ve bunları gaflet ve, isyan ile geçirenlerin sonsuz olarak uğrayacakları zarara dikkat çekmektir.

Çifte ve teke

Çift ve tek, Araplarca bütün eşyayı kapsar, çünkü eşya kesinlikle ya çift ya da tektir. Böylelikle, zaman değişimlerinin her şeye yayıldığına dikkatler çekilerek, her şeyin sona ereceği (tıpkı fecirle beraber, gecenin sona ermesi gibi) hatırlatılmış olur. Başka bir çeviriyle “çok olana ve tek olana” şekliyle ifade edilebilir ayet. Yaratıcının tekliği ve benzersizliğine karşılık, yaratılanların çokluğunu ifade eder. “Çift sayı” kavramı, aynı türden birden fazla unsurun varlığına işaret eder. Başka bir deyişle, karşıtı veya karşıtları olan ve bu nedenle başka şeylerle belirli bir ilişki içerisinde bulunan her şeyi kapsar. Buna karşılık, “vetr” terimi, tek veya bir olan şeyi kapsar, ve bu nedenle Allah’a verilen adlardan biri olarak kabul edilir. Çünkü ‘hiçbir şey O’na denk tutulamaz” (112:4)

Ve giderken (kendi yolunda akıp giden) geceye

Geceden maksat, karanlık olabileceğinden, karanlığın yok olduğu, olmaya yüz tuttuğu an’a (fecir vaktine) işaret olduğu gibi, maksat gam ve elemle ilgili olabileceğinden, bu gam ve elemin (tebliğ sürecinin sure indiği zamanki aşamasına dikkat ediniz!) geçmek üzere bulunduğu ana işaret vardır. Ayrıca, insanın Allah’ın bilincine varması ile birlikte, “kendi yolunda akıp gitmeye”, -yani uzaklaşıp ortadan kalkmaya-  mahkum olan ruhsal karanlığın teşkil ettiği geceye de ima vardır.

Bunda, bu yeminlerde ‘aklı kendisini kötülükten alıkoyacak bir aklı sahibi’ için büyük bir yemin (sağlam bir kanıt) var, değil mi?

Ayette “hicr” kelimesi geçmektedir, ‘men etmek, alı koymak’ demektir. Men etme, alı koyma özelliklerinden dolayı, burada kastedilenin ‘akıl’ olduğu söylenmiştir. Zira sahibini kötülükten men etmesi itibariyle akla ‘nuha’ denildiği gibi, münasebetsizlikten alıkoyması itibariyle de ‘hicr’ denir. Dolayısıyla, ‘zi hicr’, tam akıl sahibi demek olur. İşte sıralanan yeminlerde, hatırlatılan şeylerde tam akıl sahipleri için Allah’ın varlığının ve birliğinin ikna edici, çok sağlam delilleri ve kanıtların vardır. Ancak tam bir akıl sahibi, bizatihi bu olayların kendilerinde değil, bu olaylardan onların yaratıcısı olan ve bu değişiklikleri yapıp idare eden bir Rabb’in var olduğu neticesini çıkararak, en büyük yemin bunların yaratıcısına yeminde bulunur.

Görmez misin, (bilmez misin) Rabb’in neler yaptı Ad’a? Çok sütunlu İrem’le, ki bütün o topraklarda bir benzeri inşa edilmemişti? Ve vadide kayaları oymuş olan Semud’a? Ve o kazıklar sahibi Firavun’a?

Kuran’ın belli başlı metotlarından bir tanesi de, muhataplarına (kendilerinin de duymuş olduğu) geçmiş kavimlerin hikayelerini, konuyla alakalı oldukları taraflarıyla  anlatarak,gerçeği göstermeye çalışmaktır. Rivayetlere göre, o dönem toplumunun bahsi geçen kavimler hakkında az ya da çok bilgileri vardı. Ad’ın, İrem’in, Semud’un  tam olarak nerede ve ne olduklarına dair (şehir mi, ülke mi, topluluk mu?) bir çok rivayet ve tartışma vardır. Ama ayetin anlaşılması, mesajın alınması açısından bunun o kadar önemi yoktur. Kuran tarihsel detaylardan,zaman,mekan ve şahıstan ziyade karakter, neden ve sonuçlar üzerinde durarak,dikkatleri dağıtmadan meselenin özüyle ilgilenmiştir. O zamanki muhatapların (ve tabi bizlerin de) haşyetle andığı, takdir ettiği ve güçlü gördüğü kavimlerin akıbetini haber verip hemen nedenlerini sıralamıştır. Hz. Hud’un da mensup olduğu Ad kavmi, Ahkaf adıyla bilinen ve Umman ile Hadramevt arasında yer alan geniş çöl bölgesinde yaşamış ve büyük nüfuz ve iktidarıyla tanınmış bir kavimdir. Bu kavim, İslam’ın zuhurundan asırlarca önce tarih sahnesinden çekilmişti, ama hatırası ve izleri Arap geleneğinde her zaman canlı kalmıştı. İrem’in, Semud’un kalıntıları Mekke’lilerin ticaret kervanı yolu üzerindeydi. 9. Ayetteki “vadi” Medine’nin kuzeyinde, Arabistan’dan Suriye’ye giden eski kervan yolu üzerinde bulunan vadi’l kurra’dır. İrem, bir çok rivayetin yanı sıra, bu gün Ahkaf çölünün kumları ile örtülmüş bulunan Ad kavminin efsanevi baş kentinin ismi olarak bilinmektedir. ‘Kazıklar sahibi’ olmak, klasik Arapça’da eski bir bedevi terimidir. Deyimsel olarak ‘güçlü bir otorite’ yahut “sarsılmaz, yıkılmaz bir güç’ten  mecaz olarak kullanılmaktaydı. Bir bedevi çadırını ayakta tutan kazıkların sayısı, çadırın boyutuna, genişliğine bağlıydı. Bu boyut da, her zaman çadır sahibinin statüsüne ve gücüne göre değişmekteydi. Böylece, güçlü bir kabile reisi için çoğu zaman “sayısız direkler üstünde duran çadırın sahibi” tanımlaması yapılırdı.

Onlar ki, o beldelerde taşkınlık etmişlerdi de oralarda içten ve dıştan fesadı çoğaltmışlardı. Rabb’in de üzerlerine bir azap kamçısı geçirdi. Kuşkusuz Rabb’in her an gözetleyip durmaktadır.

Güçlerinden o kadar dem vurulduktan sonra kaçınılmaz akıbetlerinin nedeni açıklanmaktadır bu ayetlerde. Tuğyan (bkz. Kavramlar) etmişlerdi, hak ve adalet sınırlarını aşmışlar, büyük bir yozlaşmaya ve çürümeye neden olmuşlardı. Zulüm, israf, zevk ve eğlenceye aşırı düşkünlükle Rabb’i unutmuş, fesat çıkarmış, düzeni (ilahi dengeyi), ahlakı ve fikri yozlaştırmışlardır. Her şeyi gören, her şeyi bilen ve her şeyi kontrol eden Allah, hiçbir şeyin kendisinden, ilminden, görmesinden kaçamadığı Allah, her şeye, göğüslerde gizli olana bile şahit olan Allah, azabını gönderdi üzerlerine, sonsuz gücüyle helak etti, cezalandırdı. Onun için yeryüzünde fitne çıkaranlar, tağutluk taslayanlar, fesat yapıp bozgunculuk eğleyenler, azgınlık, taşkınlık yapanlar Allah’ın azabından kaçıp kurtulacaklarını sanmasınlar.

İnsana gelince (fakat o insan), ne zaman Rabb’in onu cömertliğiyle, ve hoşnut olacağı bir hayat bağışlamakla imtihan etse, Rabb’im bana ikram etti, der. Ve ama, her ne zaman geçim vasıtalarını daraltarak onu imtihan ederse, Rabb’im beni küçük düşürdü, der.

“Fe emma...” edatı ile başlayan 125. Ayet, 5. Ayetteki “hakikatin sağlam kanıtı”na atıf ile açıkça bağlantılıdır. İnsanın yalnız bu dünya ile ve ona en yakın/somut faydalar vaat eden şeyler ile ilgili olup kural olarak öteki dünyayı düşünmediğine işaret vardır. İnsana bu dünyada yapılan iyilik, cömertlik, verilen nimet ve bolluk mutlak ikram  ve nimetlendirme olmamasına rağmen, imtihan etmek ve yükümlü tutmak hikmetiyle kayıtlı bir ikram olmasına rağmen, insan, bu ikram olunmanın imtihan iç,in olduğunu, hesap ve sorumluluğu beraberinde getirdiğini düşünmez de, şartsız, mutlak suretle ya da hak ettiği için ikramda bulunulmuş gibi haz duyar, sevinir. Bu yüzden büyük felaketlere düşebileceğini ve asıl ikramın ahirette olduğunu düşünmez, sonuç olarak sorumluluğu hesaba katmadan zevk, eğlence, taşkınlık ve fesada dalar, nankörlük yapıp hüsrana uğrar. Tıpkı, nimetini kısmakla, sabrını ölçmekle imtihan edildiğinde olduğu gibi. Bu durumda da, rızkın darlığının hesapta hafifliğini, ahirette ecir ve sevabın büyüklüğünü ve dolayısıyla aslında bunun başkaca bir ikram ve koruma olduğunu düşünmez, düşüncesizlik ve sabırsızlık gösterir de “Rabb’in beni horladı” der, bunu ilahi adaletsizlik olarak görür de Allah’ı inkara kadar sürüklenir. Rızk’ına az da olsa şükretmesini bilmez, gücenir, kızar.

Hayır, hayır, siz yetime karşı cömert değilsiniz. Muhtaçları doyurmaya birbirinizi teşvik etmiyorsunuz, (başkalarının) mirasını açgözlülükle yiyip bitiriyorsunuz ve sınırsız bir sevgiyle malı-mülkü seviyorsunuz.

Ey insanlar, Rabb’inizden o kadar bol ikram  beklerken, siz bütün yaptıklarınızı ve yapmadıklarınızı bir düşünün bakalım. O’ndan daha fazla ikram beklerken, ikram edilenlerden yetimlere, muhtaçlara ikram etmiyorsunuz, yardımlaşmaya, karın doyurmaya, başkalarına da vermeye yanaşmıyor, buna karşı bir istek duymuyor ve birbirinizi bu konuda teşvik etmiyorsunuz. Bu hususta yarışmanız gerekirken, aksine bundan kaçıyor ve hatta başkalarının (zayıfların) mirasına el koyuyor, yiyorsunuz. Hem de büyük bir oburluk ve düşüncesizlik ve aç gözlülükle. Buradaki LEMM kelimesi, iyisine, kötüsüne bakmadan toplamak, yığmak manasınadır. Helaline, haramına bakmadan, hak hukuk gözetmeden, hırs ve iştahla yemektir. Sınırsız bir sevgiyle o kadar çok seviyorsunuz ki malı, ne hesap vereceğiniz geliyor aklınıza, ne de Rabb’iniz.

Hayır, hayır (peki), arz çarpılıp yıkıldığında ve Rabb’in (in haşmeti) ortaya çıktığında, ve melekler saf saf olduklarında ( ne yapacaksınız?). işte o gün cehennem getirilip konacak; o gün insan hatırlar (anlar), ama bu hatırlamanın ne faydası olacak ona? O “ah, keşke hayatım için önceden bir hazırlık yapsaydım” der.

Malınıza, makamınıza o kadar değer veriyor, onları muhafaza etmek için kendinizden geçiyorsunuz, değerlerinizden, dininizden, şahsiyetinizden, prensiplerinizden vazgeçiyorsunuz, ama, o gün ne yapacaksınız bakalım? Geleceğini sanmadığınız, ya da unuttuğunuz, unutmak istediğiniz, bilmezden geldiğiniz o gün gelince, kıyamet günü, hesap günü ne yapacaksınız? Ne o, o kadar sevdiğiniz, yığdığınız maldan, ne de yükseldiğiniz makamdan size fayda vardır. Ancak, Rabb’inin haşmeti, haşyeti, azabı, meleklerin laneti ve cehennem vardır, ve de geç kalmış bir anlama, hakikati anlama ve hatırlama, neticesinde pişmanlık. “Keşke bu hayatım, için hazırlık yapsaydım”, ama çok geç.

Kısacası, o gün, Allah’ın ettiği azabı kimse edemez, ve hiç kimse onun gibi bağlarla bağlayamaz.

Burada, kıyametteki azabın büyüklüğü vurgulanmaktadır. Razi, buradaki bağları şöyle anladığını söyler: “ Ağır prangalar, ruhun önceki maddi ilgilerine ve bedeni zevklerine mahkumiyetinin devam etmesinin bir sembolüdür. Bunların gerçekleşmesinin imkansız olduğu o gün, bu prangalar ve zincirle (yeniden dirilen) insan nefsini yücelik ve safiyet katına çıkmaktan alı koyar. Ardında bu ruhi prangalar ‘ateşlere’ sebep olur, çünkü kişinin karşı konulmaz bir beden zevkine ihtiyaç duyması ve buna ulaşmanın imkansızlığı bir araya gelince şiddetli bir yanma, acı çekme durumu söz konusu olur.” Ayrıca bu bağların, kişiyi layık olduğu azaba bağlayan, o azaptan kaçmasını imkansızlaştırıcı bağlar olarak anlaşılması da mümkündür.

Ey huzura ermiş (mutmain) nefis! Dön Rabb’ine, hem razı olmuş, hem de razı olunmuş olarak. Gir öyleyse benim kullarımın içine, gir cennetime.

Nankör insanın kıyametteki sahnesinden sonra, teslim olanın sahnesi canlandırılıyor bu ayetlerde. Ey dürüst, erdemli kulum, kalp huzurunu, iman ve ihlas ile Rabb’ine hayır takdim etmede bulmuş olan, huzura ermiş insan, insan nefsi. Hak etmiş, mükafatlandırılmış, razı olmuş ve olunmuş olarak cennetime gir. Burada, Allah (c.c)’ın, mutmain kullarını razı olma makamına, kendinden razı olma makamına çıkardığına dikkat edersek, olmuş insanla olmamış insanın farkını, gerçekten insan olabilmişle, esfel-i safiline inmiş olanın farkını daha iyi anlarız. Allah bizim nefsimizi de mutmain mertebesine eriştirir inşallah.       

KAYNAKLAR
·       Kuran Mesajı, M. Esed, c.3
·       Hak Dini Kuran Dili, Elmalılı M. Hamdi Yazır, c.9
·       Fi Zilali’l Kuran, Seyyid Kutup, c.16
·       Safvetü’t Tefasir, M. Ali Sabuni, c.7
·       Kuran Tefsiri, Ö. Nasuhi Bilmen, c.8

http://www.patikalar.net/tefsir10.htm

Yukarı dön Göster nuri72's Profil Diğer Mesajlarını Ara: nuri72
 
ilahibilgi
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 18 nisan 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 214
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ilahibilgi

nuri72 Yazdı:

Ya da çok özel olarak fecri, ruhi uyanışın sembolü olarak algıladığımızda, ‘on gece’nin hicretten önce 13. yılda, peygamberin (as) ilk vahiy aldığı ve insanlığın ruhi uyanışına vesile olmakla görevlendirildiği o ramazan ayının son on günü olarak anlaşılması mümkündür.

Bu ifadeye sıcak bakabiliriz. Lakin Kadir gecesinin, Ramazan ayının son 10 günü olabileceğine dair çoğunluk birleşmektedir. Fakat sonuç olarak sözü edilen 10 günün, bu şekliyle Kuran'da geçmiyor olması ayrı bir soru işareti!

Ramazan ayının son 10 gününün ayette işaret edilen yemine bağlanması Kuran-a değil hadislere göredir ve biz bilemeyiz ki her hadis %100 doğrudur. Bunun dışında diğer ifadeler bana pek Kuran-i gelmedi! 



__________________
16/4 İnsanı küçük bir damladan yarattı, fakat buna rağmen o, apaçık bir düşman kesildi.
Yukarı dön Göster ilahibilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ilahibilgi Ziyaret ilahibilgi's Ana Sayfa
 
hanif
Yasaklı
Yasaklı


Katılma Tarihi: 31 mart 2005
Yer: Germany
Gönderilenler: 380
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hanif

Selam

Bende acizane katkıda bulunmak istiyorum.Tabiki düşüncelerim sadece bani bağlar.Bence kadir gecesinin bin aydan hayırllı olması sayısal olarak değil bir bütünlüğe işaret etmektedir ki oda ortalama bir insanın ömrüdür.

100 bölü 12 = 83 sene eder.Ortalama bir insanın ömrüde bu kadardır

Her insanın bir kadir gecesi vardır.Tabiki yakalayabilene

Sorgulama sürecinden sonra, insanlar tarafından kutsallaştırılan her şeyi bir tarafa bırakıp, sadece kurana (Allaha) teslim olanların yaşadığı ilk gecedir kadir gecesi

O geceden sonra Allahın emriyle melekler ve vahiy (Kuran) o kişinin kalbine bir gül bahçesi gibi açılır.Vahyin atmosferini zerrelerine kadar hissseder.Aslında bu anı kelimelerle tam olarak ifade etmek bile mümkün değil. Böyle kutlu bir dönüş bin aydan hayırlı olmazda başka ne olabilir ki

Ben şahsen bu anı yaşadım

Yukarı dön Göster hanif's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hanif
 
abdul
Yeni Uye
Yeni Uye
Simge

Katılma Tarihi: 16 ocak 2007
Yer: United Arab Emirates
Gönderilenler: 12
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı abdul

ilahibilgi Yazdı:

Yazı, yazan tarafından editlenmiştir!

Sebep: Özel nedenlerden dolayı! :(

Bunlar: Meal ve mealcilikten vazgeçilmiştir, sadece Kuran ile sadece Kuran incelenmektedir/inceleniyor, dışarıdan herhangi bir bilgiye başvurulmuyor, yerleşmiş akaidler Kuran'a değil - Kuran'daki akaidler kalblere yerleştiriliyor, tüm ayetler birbiriyle bağlantı kurulmak suretiyle yine kuran dahilinde çevirilmeye çalışılıyor! Önceden çalakalem yazılmış yazılarımızdaki küçük hatalardan dolayı okuyuculardan (kendi adıma) özür dilerim. Ama en azından yazılarımızın, Kuran'ın duvardan indirilmesine (bir nevi) vesile olduğunu düşünüyor bununla avunuyorum! Rabbim gerçeği görmeyi (hepimize) nasip eylesin!

Geri döneceğiz inşallah ...

Selametle!!!



__________________
selam hudaya uyanların üzerine olsun....
Yukarı dön Göster abdul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: abdul
 
şeyma
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 03 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 179
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı şeyma

Gerçekten benimde merak ettiğim ayetlerden biriydi.On gece ve çifte ve teke yemin edilmesi ve bu yeminin büyük bir yemin olması.

Bu konuyu araştırdım.Benimde bulduklarım Nuri72 arkadaşın yazdıklarının aynısı yada hemen hemen bikaç fark dışında aynısıydı.

Fecr suresi eğer Kuranın indiriliş sırasında bir yanlışlık yok ise 10.sırada.Kuran Kadir gecesi indirilmeye başlanmış ve ilk sure Alak suresi.Yani Fecr suresi vahyin 10.gecesini işaret ediyor.Ama çiften ve tekten kasıt ne onu bilmiyorum..Araplarda eşyanın hepsi çift ve tek ile ifade edilirmiş.Diğer taraftan Kadir gecesi son 10 gündeki tek gecelerde aranıyor.Özellikle 27.gece Kadir gecesi oluyor.Yani bende tam bilmiyorum tek buna mı işaret ediyor.

Bu konuda düşünceleri ve bilgisi olan arkadaşların yorumlarını paylaşmalarını dilerim.

Selam ve dua ile..



__________________
FATİHA: 6, 7/ Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.
Yukarı dön Göster şeyma's Profil Diğer Mesajlarını Ara: şeyma
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats