HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: RİSALELERİ OKU, KURAN’I OKUMANA GEREK YOK Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
nuri72
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 nisan 2005
Yer: ABD
Gönderilenler: 311
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı nuri72

Hülya Gözalan Yazıyor...  [email protected]
“BU RİSALELERİ OKU, KURAN’I OKUMANA GEREK YOK!”
21.04.2004, 14:59

İslam dininin tek kaynağı vardır, o da Kuran’dır. Kuran, evrensel ve zamanla sınırlı olmayan bir kitaptır. Dinamiktir. Her asra hitap eder. Tefsirler ise, çok fayda sağlamasına, teoloji fakültelerinde kaynak olarak kullanılmasına rağmen, tefsirin yapıldığı yüzyılın bilgisi, birikimi, şartları ile sınırlıdır, daha doğrusu bunların etkisindedir. Aksi olsa idi, Kuran’ın, evrenin sürekli genişlediğini bildiren ayetindeki bilgi kavranır, bu durumun teleskoplarla tespit edilmesinden yüzlerce yıl evvel, İslam dünyası tarafından dünyaya açıklanırdı. Dünyanın yuvarlaklığı, daha keşfedilmeden, Kuran’ın içinde bu gerçeği çok açık bir şekilde ifade eden ayetlerle anlatılırdı veya bu ayetlerin ışığında, bu gerçekleri bilimsel kanıtları ile ispatlamanın yolları olan bilimde ilerleme Batıdan önce gerçekleşirdi. Batının teknolojisinin seyircisi ve de sadece kullanıcısı olmazdık. “Evreni [yaratıcı] güc[ümüz] ile inşa eden Biziz; ve, şüphesiz, Biziz onu istikrarlı bir şekilde genişleten.” Zariyat : 47

“BU RİSALELERİ OKU, KURAN’I OKUMANA GEREK YOK!”

 

“Yaşar Nuri Hocaya Mektup” başlıklı yazımdaki bazı cümlelerimin  yanlış anlaşıldığını düşündüğüm için, yanlış anlaşıldığını düşündüğüm konuya bir açıklama getirmek istiyorum.

 

"O [YOLUNU şaşırmış] kimseler, Bizim adımıza, vahyettiğimizden başka bir şey ortaya atasın diye seni ayartarak, seni vahyettiğimiz [gerçeklerden] uzaklaştırmaya çalışmaktalar; öyle ki, bunu başarabilselerdi seni hemen kendilerine dost edinirlerdi! Eğer seni[n imanını] berkitmemiş olsaydık, belki de onlara biraz olsun eğilim gösrecektin. O zaman sana hayatta da, ölümden sonra da kat kat [azap] tattırırdık; ve Bize  karşı sana yardım edecek kimseyi de bulamazdın!" İsra:73-75

 

Bu ayet, peygamber olmasına rağmen, Hz.Muhammed'in beşeri zaafiyetini çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Allah'ın rahmeti sayesinde böyle bir yanlışa düşmekten Peygamberimiz ancak korunabilirken, biz sıradan insanların ne kadar dikkatli olması gerektiğini bu ayetten daha iyi ne açıklayabilir? 

 

İslam dininin tek kaynağı vardır, o da Kuran’dır. Kuran, evrensel ve zamanla sınırlı olmayan  bir kitaptır. Dinamiktir. Her asra hitap eder. Tefsirler ise, çok fayda sağlamasına, teoloji fakültelerinde kaynak olarak kullanılmasına rağmen,  tefsirin yapıldığı yüzyılın bilgisi, birikimi, şartları ile sınırlıdır, daha doğrusu bunların etkisindedir.  Aksi olsa idi, Kuran’ın, evrenin sürekli genişlediğini bildiren ayetindeki bilgi kavranır,  bu durumun  teleskoplarla tespit edilmesinden yüzlerce yıl evvel, İslam dünyası tarafından dünyaya açıklanırdı. Dünyanın yuvarlaklığı,  daha keşfedilmeden, Kuran’ın içinde bu gerçeği çok açık bir şekilde ifade eden ayetlerle anlatılırdı veya bu ayetlerin ışığında, bu gerçekleri bilimsel kanıtları ile ispatlamanın yolları olan bilimde ilerleme Batıdan önce gerçekleşirdi. Batının teknolojisinin seyircisi ve de  sadece kullanıcısı olmazdık.   

 

“Evreni [yaratıcı] güc[ümüz] ile inşa eden Biziz; ve, şüphesiz, Biziz onu istikrarlı bir şekilde genişleten.” Zariyat : 47

 

  Geçen yazımda, Yaşar Nuri Hocanın, “Bu risaleleri oku, Kuran filan okumana gerek yok” derler fikrine, bu anlamda katıldığımı belirttim. “Risaleleri oku, Kuran okumana gerek yok” diyenler herkimse, o kişilerin yanlış düşündüğünü kastettim.   Bu “kesin” emri tutanların da,  farkında olmadan, o emri vereni hak ettiğinden çok üstte bir yerlere koyduklarını ifade etmeye çalıştım. Zaten, Fethullah Gülen Hoca, internet aracılığı ile verdiği cevaplarda: “İnananlardan hiç kimse Kuran’ın yerine sünnet de dahil hiçbir kimsenin beyan ve düşüncesini ikame etmeyi düşünmemiştir.”cümlesi ile doğru yolu çok net bir şekilde anlatmıştır.

 

Kuran’a baktığımızda insandan beklenen en önemli şeyin, düşünmek ve aklını işletmek olduğunu görürüz. İnsan, düşünmeye,  aklını işletmeye başladığında yani akıl gerçek fonksiyonuna kavuştuğunda ise zaten neyin doğru neyin yanlış olduğunu fark eder. Fethullah Gülen ve   Yaşar Nuri Hocanın açıkladığı, Kuran’ın yerine hiçbir şeyin konulamayacağı gerçeği gözardı edildiğinde, Arena’da izlediğimiz,  edep yerinin öpülmesinden medet umma rezaletini bu ülkede  yaşar hale geliriz. Tefsir, Kuran’ın önüne konulabiliyorsa, edep yeri öpülen kişinin sözlerinin de konulabilir hale gelmesine bir anlamda yol açmış oluruz.

 

Said Nursi ya da Muhammed İkbal ve burada ismini vermediğimiz değerli zatların tefsirlerinin, yorumlarının, Müslümanlara Kuran’ı anlama konusunda ışık tuttuğunu her aklı başında Müslüman bilir ve kabul eder. Bu kaynakları kullanır. Yakın zamanda yazılmış tefsirlerden de yararlanır.

 

Maalesef Türkiye’de, gerçekten doğru olana göre değil de,  içinde bulunduğu bilince, o bilincin doğrularına göre, konuşulanları, yazılanları değerlendirme diye bir durum yaşanıyor. Bu sadece Fethullah Gülen Hocaya uygulanmıyor, herkese istisnasız uygulanıyor. Sonuçta insan doğruları konuşmaktan çok susmayı tercih eden bir tutum içine giriyor. Yaşamaya gayret ettiği doğruların savunuculuğunu, sadece özel hayatının içinde tutmaya özen gösteriyor. Gerisini de kendi haline bırakmaya mecbur kalıyor.  Oysa; bir insanın konuştuğuna, yazdığına referans olarak neyi gösterdiğine dikkat etmek gerekir. Kaynak, evrensel kriterler demek olan Kuran’sa, daha geniş bir perspektiften bakmak gerekir diye düşünüyorum. Fethullah Hoca, teröristle ateisti bir tutmaya kalktı dersek de, yine bu perspektiften bakmamış oluruz. Kimsenin gönlünü hoş edici bir perspektif yoktur, sadece gerçeğin perspektifi vardır. Kabul etmesek de, konuşmasak da, yazmasak da, hatta inkar etsek de, o perspektife göre yaşam şekillenir. Böyle olduğunu görmemek de, görmeyen bir perspektiften bakmak demektir. Yanlış yazabilirim, yapabilirim ama bunu görmemi, fark etmemi  sağlayacağınız referans, evrensel doğrular olmalıdır. Dolayısıyla bu yolla, aklımı, mantığımı, vicdanımı  ikna etmelisiniz.

 

Akıl, mantık, vicdan üçlüsünden biri dahi devrede değilse neler olur, bir sürü şey olur, tabii terör de olur. Teröristler,  suçsuz insanları ve kendilerini canlı bomba yaparak öldürürken bir amaca hizmet ederler.   Aslında bir ideolojiye hizmet ediyor gibi görünseler de, bu ideolojik amaca hizmet edenlerin Allah katındaki mertebesi vardır akıllarında.  Öldürdükleri suçsuz insanların ve kendilerinin, şehit mertebesine yükseleceklerini, dolayısıyla cennete kabul edileceklerine inanırlar, daha doğrusu inandırılırlar. Bu insanlar, beyinlerini yıkayanların sözlerini değil de, Kuran’ın sözlerini dikkate almış olsalardı, kesinlikle böyle bir eylemin parçası olmazlardı.

 

İsrail, Filistinlileri yani suçsuz insanları öldürerek, terör yapmakta, İsrail  Devleti’ni teröristle eş bir duruma kendi eliyle sokmaktadır.  İsrail yönetimi, evrensel kriterleri içeren  “On Emir”e tamamen ters düşen  bu suçu işlerken,  yaptığı bu eylemi nasıl haklı,  makul gösterebilir?

 

“Tefsir oku, Kuran okumana gerek yok” dersek, birilerinin  “öldür ve öl, cennete gir” demesini, Kuran’ın konuşması gibi anlamaya  da izin vermiş oluruz.  Çünkü, “öldür, öl ve cennete git” diyen de Kuran ayetlerini bu şekilde yorumlayan biridir! Önümüze, böyle yorumlayan biri çıktığımızda halimiz ne olur? Tefsirler, hatta hadisler, Kuran’la test  edilmelidir ancak bu takdirde doğruyu bulabiliriz.  

 

Kısacası tefsirler, Kuran’ı anlamamıza  büyük oranda  yardımcı olmalarına rağmen,  Kuran’ın,  önüne, yerine asla ve asla koyulamazlar.  Allah’ın sözü, çağlar geçse de kesinlikle  değişmez ama yorumlar değişir çünkü yorumu yapan insan, Kuran’ı indiren Allah’tır. 

 

“Tefsirler, Kuran’ı anlamana yardımcı olurlar, Kuran’ı okurken tefsirlerden yardım al ama sadece bir kişinin tefsirine de bağlı kalma, araştır ve de DÜŞÜN” diyebildiğimizde, bütün bu tartıştığımız konuları çözebilme yolunda çok büyük bir adım atmış ve de gerçeğe hizmet etmiş  oluruz diye düşünüyorum.  

http://www.haberx.com/w/2575/bu-risaleleri-oku-kurani-okuman a.htm


__________________
A'raf 194 Allah dışındaki yakardıklarınız sizin gibi KULLARDIR , eğer iddianızda haklıysanız , hadi çağırın onlarıda size cevap versinler
Yukarı dön Göster nuri72's Profil Diğer Mesajlarını Ara: nuri72
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

nuri72 Yazdı:

 

Kısacası tefsirler, Kuran’ı anlamamıza  büyük oranda  yardımcı olmalarına rağmen,  Kuran’ın,  önüne, yerine asla ve asla koyulamazlar.  Allah’ın sözü, çağlar geçse de kesinlikle  değişmez ama yorumlar değişir çünkü yorumu yapan insan, Kuran’ı indiren Allah’tır. 

 

“Tefsirler, Kuran’ı anlamana yardımcı olurlar, Kuran’ı okurken tefsirlerden yardım al ama sadece bir kişinin tefsirine de bağlı kalma, araştır ve de DÜŞÜN” diyebildiğimizde, bütün bu tartıştığımız konuları çözebilme yolunda çok büyük bir adım atmış ve de gerçeğe hizmet etmiş  oluruz diye düşünüyorum.

 

 

Selam Nuri

 

Alıntılamış olduğun bu makale hakikaten çok güzelmiş. İstifademize sunduğun için teşekkürler.

 

Yüzyıllar boyu çoğunlukla “yorumları din saymış” bir milletin ve ümmetin evlatlarının bu bilinç düzeyine erişebilmesi sevindirici bir olgu. İnşaAllah bu bilişim ve etkileşim çağında bu zihin seviyesini her Müslüman yakalayabilir.

 

Elli yıl öncesinde, yüz yıl öncesinde yada iki yüz elli yıl öncesinde yani bilginin bu hızda yayılmadığı önceki zamanlarda, bilgiye erişimin bu kolaylıkta olmadığı tarihlerde belki insanların “birilerinin yorumlarını mutlak kabul etmesi” mazur görülebilir. Fakat günümüzde bu sakat mantığın mazur ve masum görülebilmesine olanak yoktur.

 

Fakat ne yazık ki hala bu bilinç düzeyine, bu yorumları dinleştirmemeden değerlendirebilme ve merkeze kendisini alma anlayışına erişememiş ve erişme ihtiyacı da hissetmeyen yığınla Müslüman var. Bu kitle değerlendirme metodlarını, bakış açılarını, duruş noktalarını değiştirmeyi ve bunun paralelinde görüşlerini geliştirmeyi temel kabullerinde dönüşme olarak algıladığı müddetçe kozalarından çıkamayacak. Zamanla, birkaç kuşak sonrasında marjinalleşecek olan bu “yorumları dinleştirme anlayışındaki güruh” tabiki hiçbir zaman eriyip tükenmeyecek. Bu kitle metropollerde köy hayatı yaşamayı yeğlemiş bir grup insan misali hala ve ısrarla kapalı duruşunu din iman adına muhafaza edecektir.

 

Konuya bir diğer açıdan bakarsak Örneğin hala bazı insanlar “aman sapıtmayayım” diyerek evine televizyon sokmamaktadır ama teknolojinin diğer tüm nimetlerinden azami oranda faydalanmaktadır. Bu sakat muhafazakarlık anlayışı, bu çelişkili bakış açısı elbet birgün sonlanacaktır. Bu zihin düzeyinde olan bir insan haliyle birilerinin yorumlarını din edinecektir ve farklı fikirlerden ve değişik düşüncelerden şeytandan kaçar gibi kaçacaktır. Hatta onları şeytanca bile bulup yok etmeyi hayat felsefesi olarak bile benimseyecektir.

 

İşin en sakat tarafı ise şu: Biz insanlar ideal olanı biliriz ve onu sahipleniriz ama iş icraata gelince onun tam tersini yaparız. “Yorumları dinleştirmek hatadır” deriz ama birilerinin yorumlarına da “amenna ve saddekna” demekten de geri durmayız. En basit örnek Hansçılar. Haniflik sorgulamak, sorgulamak ve yine sorgulamaktır derler ama Hans’ın yorumlarını mutlak saymaktan ve bu bakış açısıyla diğer yorumları tü-kaka ilan etmekten geri durmazlar. Millete “birilerine tapıyorlar” diyerek çamur atarlar ama kendi tapkınlıklarını asla göremezler. Kişi hatalarına karşı kördür.

 

Sözü özü, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

 

Saygılar

 



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats