HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: İSTANBUL’DAKİ CAMİLERDE IRKÇI MAHYALAR Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

İSTANBUL'DAKİ CAMİLERDE IRKÇI MAHYALAR...



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Selam Hasan abim,

gezme ceylan bu dağlarda isimli başlıkta ısrarla üzerinde durduğum konuya ışık tutan bir haber.

Bir tuzak var, bir süreç , bir plan işletiliyor.

Dikkatli olmalı, sağduyuyu elden bırakmamalı ve elimizden geldiğince, internette, özellikle FACEBOOK ta ulaşabildiğimiz kadar yakınlarımıza, AYETLERİ hatırlatmalı ve Tehvid bayrağı altında birleşmeyi hatırlatmalıyız.

Çünkü insanların bir çoğu İNTERNET kullanıyor.

facebook kullanan dostlar beni ekler ise sevinirim :

[email protected]

Selam ile,

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım











__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

Selam,

yahu bu dini Yüce Allah, alemlere rahmet olsun diye indirmedi mi? tüm kavimler ve ırk'lar beniAdem değil mi...hani bir hadis İDDİA'sına göre : insanlar bir tarağın dişleri gibi birbirine eşitti, illel takva ile birbirlerine üstün olabilirlerdi Allah katında...ne oldu? işinize gelmediği zaman Ayetleri, işinize gelmediği zaman da hadis'leri mi yiyiyorsunuz? ( sabah helvadan yaptıkları putları, gündüz acıkınca yedikleri gibi...)yazıktır...yeter artık bu güzel din'e şu yaptıkları...mihrap'dan yaptıkları Peygamber yarıştırmalarına şimdi de ( evveliyatı var...) ırk / kavim yarıştırmaları ile mi devam edecekler...veyl olsun...veyl olsun...veyl olsun...

Muhabbetle

 



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

İşte 'çok badireler atlatan' mahyalar
Her Ramazan, minareler arasından gönlümüze ilâhi mesajlar veren mahyalar, ne badireler atlatmış! ‘Para biriktir' yazılı bir mahya hayal edebilir misiniz bugün? Yahut, ‘Var ol Başbakan' sözü ışıldasa bir kubbenin üstünde, neler olur?
‘Mahyalar içinde bir mahya vardır ki, ömrümce unutamam. İstanbul'un mütareke felâketi içinde bunaldığı bir Ramazan'dı. İstiklâl Savaşı, Anadolu ufkunda bir umut güneşi gibi kâh parlıyor, kâh sönüyordu. Bir gece, teravih namazından çıkanlar Bayezit Camii'nin minareleri arasında bir şaheser beyit gördüler. Yahya Kemal'in Âkifane beyti, karanlık gökte ışık ışık parlıyordu: Ta ki yükselsin ezanlarla müebbed nâmın / Gâlip et! Çünkü bu son ordusu İslâm'ın…”

Süheyl Ünver'in Halide Nusret Zorlutuna'dan naklettiği bu anı, mahyaların İstanbul semalarını süslediği günlerde çıktı karşımıza. Sadece o mu? Yahya Kemal'in de söyleyecekleri vardı, söz mahyadan açılmışken. 1921 yılında kaleme aldığı ‘Kandiller Yanarken' başlıklı makalesinde 1919 Ramazan'ını şöyle anlatıyordu: “Bir gece Rumları tanıyan ve bizi seven bir ecnebî ile Moda'daydım. Karşıdan İstanbul, mahyalariyle, minârelerinin şerefelerindeki kandilleriyle görünüyordu. O ecnebî bu manzaraya baktı, baktı: ‘Bu şehir Türktür ve Türk olmasa insâniyet güzelliğinden bir âlem kaybeder' dedi. ‘Rumlar bir senedir bu şehri bize Yunanlı göstermek için ne çarelere baş vurmadılar, kendi evlerinden sonra Beyoğlu'nda Türk emlakini de maviye beyaza gark ettiler. Siz ses çıkarmadınız lâkin bu akşam ne sizin ne de hükümetinizin tertîbi olarak minâreler kendiliğinden öyle bir nümâyiş yaptılar ki bu şehrin milliyetini tamâmiyle gösterir.”

Osmanlı; sözü sanatla söylemekte, işi estetikle yapmakta mahir. Bu sebeple cami, minare, ezan ve mahyayı ince bir zevk kadar Osmanlı'nın mührü olarak da okumak gerek. Göklerin yaramaz çocuklarını andıran yıldızlar, cami kubbeleri üzerinde oynaşırken iftar ve teravih hem daha bir güzelleşiyor, hem başka anlamlar kazanıyor. Şimdiye dek önemli kısmı Ord. Prof. Süheyl Ünver tarafından kaleme alınan bazı belgeler dışında ciddi bir katalog çalışması yok mahyalar hakkında. Önümüzdeki yıl ‘İstanbul, 2010 Avrupa Kültür Başkenti' projeleri kapsamında yayımlanacak bir kitap, bu eksiği büyük oranda kapatacak. Prof. Dr. İsmail Kara, Yusuf Çağlar ve Ömer Faruk Şerifoğlu'nun birlikte hazırladığı çalışma, esas olarak cami aydınlatmalarını konu ediniyor. Ki, bunlar arasında ana başlığı mahyaların oluşturduğunu söylemek abartı olmasa gerek.

Öncelikli amaçlarının, ‘mevcut literatürü bir araya toplamak' olduğunu söyleyen İsmail Kara, satır aralarında mahyalar ve iki minare arasına yazılan yazıları nasıl yorumlamak gerektiğine dair önemli ipuçları da veriyor. Uzun süredir devam eden arşiv çalışmalarında bulabildikleri en eski fotoğraf ikinci meşrutiyet dönemine ait. Çeşitli rivayetler olmakla birlikte, mahyanın tarihi 16'ncı yüzyılın ikinci yarısına, İkinci Selim dönemine kadar gidiyor. İlk mahyaların ne zaman ve nasıl kurulduğuna dair bilgiyi yine Süheyl Ünver'den alıyoruz: “Eskiden camiler, içerden yatsı ve bazı günlerde sabah namazı için büyüklükleri nisbetinde mumlarla tenvir edilirdi. Ramazan ayının hususiyeti vardı. O zaman mabetlerimiz daha çok aydınlatılırdı. Türkün zevki bu ya, durur mu? Dışlarını, bilhassa minarelerini de aydınlatalım dediler. 16'ncı asırda bu dıştan aydınlık ananesi başlıyor. Önce bayram ve kandil gecelerinde yapılıyor, beğeniliyor. Artık bütün Ramazan gecelerinin revnaklı geçmesini mucib oluyor. 1721'de bu usul diğer bütün camilere teşmil ediliyor ve bu esas dâhilinde herkes bir yenilik ortaya koyuyor.”

Önceleri iki minare arasına gerilen halatlara muhtelif şekiller resmederek başlıyor ustalar. Zamanla ustalıkları ölçüsünde teknikleri de ilerliyor. Öyle ki İstanbulluların teravih vaktini sabırsızlıkla beklediği, zeytinyağı ile yanan kandillerin ömrü ortalama 3 saat olduğu için cami cami dolaşıp “Acaba bu akşam mahyada ne var?” sorusuna cevap aradığı da rivayetler arasında. Kimi zaman Kızkulesi, kiminde bir kayık ya da vapur, köprü, iki minareli ve kubbeli bir cami, açık bir şemsiye, çorba kâsesi, çiçek hatta kuş selamlıyor onları. Yazılı mahyaların ilk ne zaman başladığı bilinmiyor. Merhaba, Merhaba Ya Şehr-i Ramazan, Gufran Ayı, Bismillah, Safa geldin, Elveda gibi kısa yazılarla başlıyor ilk örnekler. İsmail Kara, yazıya geçilmesiyle birlikte mahyaların sosyalleştiğine ve siyasallaştığına dikkat çekiyor. Mesajların içeriğinde göze çarpıyor muhteva değişikliği. Özellikle I. Dünya Savaşı, mütareke ve Millî Mücadele yıllarında ‘Yetimleri koru, Şehitlere fatiha, Hilal-i ahmeri unutma, Para biriktir, Yerli malı kullan' gibi yardımlaşma ve savaş mağdurlarını gözetmeye dönük mesajlar, vurgular var. Kara'ya göre, bu mahyalar bize Türkiye'de siyasi merkez ve toplumun din meselesine nasıl baktığını gösteriyor. Eldeki başka bir fotoğraf ‘Müslümanlar Cumhuriyetperverdir' yazan bir mahyaya ait. ‘Lutfen Forumu zor duruma sokmayalim', ‘Var ol İnönü' yazılı mahyaların fotoğrafları da ulaşmış bugüne. “Cami, bütün İslam tarihi boyunca aynı zamanda siyasi bir kurum. Cuma namazları ve özellikle hutbe çok önemli siyasi unsurlardır.” diyen Kara, laik bir rejim olma kararındaki Cumhuriyet'in mahyaları araç olarak kullanmasını ‘siyasallaşma' olarak yorumlasa da bu realiteyi Cumhuriyetle başlatmıyor. “Abdülhamid döneminde, padişahın doğumu minarelere, camilerin aydınlatılmasına intikal ediyor. Siyasallaşma orada da var. Padişah, ramazanda seferden dönüyorsa ‘Padişahım çok yaşa' yazıyor bir mahyada. Sonraki yıllarda Hırka-i Şerif'in ramazanın 15'inde ziyarete açılması ve padişahın da orada olması vesilesiyle daha sık kullanılıyor bu mahya.” Cumhuriyet'le başlayan asıl farklılık mahyaların ramazan dışına taşması. 1950'lerden sonra kandil geceleri, fetih yıldönümleri, vakıf haftası, camiler haftası gibi vesilelerle mahya kurulmaya başlanıyor.

Yüzlerce yıllık mazisine rağmen bugün bile Türklere ve İstanbul'a has bir uygulama mahya. Prof. Dr. Kara, “Mahya Edirne ve Bursa gibi eski pay-i tahtlardaki istisnai uygulamalar dışında Anadolu'ya ve İslam ülkelerine neden yayılmadı?” sorusuna şu karşılığı veriyor: “Belki İstanbul'un topografyası ve camileri müsait olduğu için. Yüksek tepelere inşa edilmiş camilerin minarelerine kurulan mahya, geniş bir alandan görülebiliyor. Her şehir buna müsait değil. Ayrıca imkânla da alakalı. Mahya masraflarını cami vakıfları karşılıyor. Usta istihdam edeceksin, her mahyaya neredeyse 250 kandil lazım. Onlara dolduracak zeytinyağı alacaksın. Rize'deki bir cami bunu yapabilir mi?”

Mahya kurulması için camilerin en az iki minaresi olması gerekiyor. Osmanlı zamanında ise birden fazla minaresi olan cami sayısı sınırlı. Neden mi? Cevabı Süheyl Ünver veriyor: “Eskiden zengin olanlar rastgele cami yaptıramazlardı. Bütün inşaatta olduğu gibi bunda da bir kayıt ve şart vardı. Nitekim paşalar bir minareli ve zeminle beraber cami yapabilirlerdi. Diğer halk ve esnaf daha ufak camiler yaptırmışlardır. Bunda servetin nisbetinden ziyade va'zolunan kaidelere riayet mevzu bahstir.” Mahyalarda ne yazacağı kadar hangi camilere mahya kurulacağı da sarayın iznine tâbi. Lâkin nadir de olsa başka sorunlar çıkmıyor değil. Rivayet ediliyor ki, selâtin camilerde mahya kurulmasına dair ferman çıktığı zaman Eyüp Camii'nin minareleri mahya kurulamayacak kadar kısa olduğundan yeniden iki şerefeli iki minare inşa ediliyor. Diğer bir rivayetin konusu ise Üsküdar'daki Mihrimah Camii. Önceleri tek minareli olan camiye, Üsküdar halkının “Yalnız İstanbul'da kuruluyor. Burada da mahya isteriz.” niyazı üzerine bir minare daha ilave ediliyor. Fakat nedendir bilinmez günümüzde camilerin boyutları ve minare sayıları herhangi bir sınırlamaya muhatap olmasa da eski bir İstanbullu olan mahya hâlâ İstanbul'da ikamet etmeye devam ediyor.

İsmail Kara'ya göre, mahyalara estetik açıdan olduğu kadar halkın katılımı açısından da bakmak gerek. Sadece üstün bir zevke işaret etmiyor. Heyecanına ve zevkine hitap ederek halkı dinî atmosfere doğrudan dâhil ediyor. 1950'lere kadar zeytinyağıyla yanan kandiller kullanılarak hazırlanan mahyalar, o tarihlerde elektrikle yakılmaya başlanıyor. Tarihî camilerin kontrolü, saraydan Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne geçtikten sonra hangi selâtin caminin mahyasına ne yazılacağına onlar karar veriyor. Ancak bugün yaşanan en büyük garabet, tarihî camiler dışındaki camilere hangi şartlarda mahya asılacağını ve bu mahyalarda ne yazacağını düzenleyen bir mevzuatın olmayışı. Cami dernekleri kimi zaman eski günleri hayırla yâd etmeyi zorunlu kılan yazılara kendileri karar veriyor.

AYŞE ADLI - AKSİYON


__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

hayrullah41 Yazdı:

Selam Hasan abim,

gezme ceylan bu dağlarda isimli başlıkta ısrarla üzerinde durduğum konuya ışık tutan bir haber.

Bir tuzak var, bir süreç , bir plan işletiliyor.

Dikkatli olmalı, sağduyuyu elden bırakmamalı ve elimizden geldiğince, internette, özellikle FACEBOOK ta ulaşabildiğimiz kadar yakınlarımıza, AYETLERİ hatırlatmalı ve Tehvid bayrağı altında birleşmeyi hatırlatmalıyız.

Çünkü insanların bir çoğu İNTERNET kullanıyor.

facebook kullanan dostlar beni ekler ise sevinirim :

[email protected]

Selam ile,

Sevgili Hayrullah Kardeşim,

sadece " kardeşim " diye hitap ederseniz, daha çok sevineceğimi söylemek istiyorum.

endişelerinizde çok haklısınız...

birleştirici ( Tevhid üzerinde...) olmak ve Yüce Allah'ın Kur'an'da emrettiği din'in ancak bu temeller üzerine inşa edildiğini tebeyyün etmek, haykırmak...bu konuda insanlara hatırlatıcı olmak...

insanları kadim ırkçılık belasına karşı uyanık tutmak...

teşekkürler kardeşim. Allah razı olsun.

facebook'a sizi ekleyeceğim inş.

benim de : [email protected]

Muhabbetle



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım




__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

http://yenisafak.com.tr/Gundem/Default.aspx?t=07.10.2009& ;c=1&area=4&i=215340

Camilerde 'mahya' krizi

İstanbul'un kurtuluşunun 86. yıldönümü kutlamaları çerçevesinde tarihi camilere asılan ve bugüne kadar pek görülmeyen mahyalar dikkat çekti.

 

Camilerde 'mahya' krizi

İSTANBUL (CİHAN)
Bazı vatandaşlar mahyalarda yer alan ifadelerin sakıncalı olmadığını, bazıları ise demokratik açılım tartışmalarını yaşandığı bir zamanda buna benzer eylemlerin ayrımcılığı körükleyeceğini ifade etti.

Süleymaniye Camii'ne asılan 'Ne Mutlu Türküm Diyene', Eyüp Sultan Camii'ne asılan 'Önce Vatan', Sultanahmet Camii'ne asılan 'Ordumuza Şükran Borçluyuz', Yeni Cami'ye asılan 'Milli Birlik Esastır' yazılı ibareler, dün geceye kadar ışıklandırıldı. İddiaya göre, gelen tepkiler üzerine gece mahyaların ışığı söndürüldü.

Süleymaniye Camii çevresindeki esnaflar, ilk defa Ramazan ve kutsal geceler dışında ışıklandırılmış mahya gördüklerini ve bugüne kadar da "Ne Mutlu Türküm Diyene" ifadesinin yer aldığı bir mahyaya rastlamadıklarını belirtti. Bazı vatandaşlar mahyalarda yer alan ifadelerin sakıncalı olmadığını, bazıları ise demokratik açılım tartışmalarını yaşandığı bir zamanda buna benzer eylemlerin ayrımcılığı körükleyeceğini ifade etti.



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
ebukerem
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 mart 2009
Gönderilenler: 483
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebukerem

selam arkadaşlar,

"İstanbul'un kurtuluşunun 86. yıldönümü kutlamaları çerçevesinde..."

İstanbul düşman işgalinden kurtulmuş, ne zaman 6 EKİM 1923 ( Lozan'ın imzalanmasından 2 ay sonra, Cumhuriyetin ilanından 23 gün önce ), kimmiş bu düşman? İNGİLİZLER, ne zaman işgal etmişler İstanbul'u? 13 KASIM 1918 de. ( mondros'dan 13 gün sonra ). Yani tam 5 YIL işgal altında kalmış İstanbul.

Sorular :

İngilizler ile bu 5 yıl boyunca Andolunun herhangi bir yerinde savaşılmış mı? İngilizler'e bir tek mermi sıkılmış ya da onlardan yenilmiş mi?

Selanik'teki Kraliyet Hava Kuvvetlerine bağlı uçakları Anadolu'da savaşan türk ordusu üzerine kaç sorti yapmışlar? Ankara'daki "en büyük düşmanlarının karargahı" olan TBMM ve müştemilatının üzerine kaç ton bomba atmışlar?

kahraman türk ordusu ne zaman gelmiş İstanbul'a?  Düşman İngilizlerle "savaş" ne zaman başlamış?  kaç gün sürmüş? İstanbul'un nerelerinde çarpışmalar olmuş? Bu çarpışmalarda kaç kefere tepelenmiş kaç türk askeri şehit olmuş?

Şehri işgalden "zaferle" kurtaran ordunun kumandanı kimdir? zafer konuşmasını nerede yapmıştır ve ne demiştir?

şimdilik bu kadar yeter.. haydi DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞU KUTLAMAYA... BAYRAK BALON MARŞ,,, ha bu yeni moda MAHYA da olsun tabiki..

selam ile.



__________________
yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Yukarı dön Göster ebukerem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebukerem Ziyaret ebukerem's Ana Sayfa
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats