Yazanlarda |
|
rehber02 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 28 eylul 2007 Yer: Zimbabwe Gönderilenler: 290
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Bakara 239,burda "salat"nerde?? فَإِنْ خِفْتُمْ فَرِجَالاً أَوْ رُكْبَانا ً فَإِذَا أَمِنتُمْ فَاذْكُرُوا اللَّهَ كَمَا عَلَّمَك 15;مْ مَا لَمْ تَكُونُوا تَعْلَمُونَ
Önceki ayette.
Bakara-238: Namazları ve orta namazı koruyun, gönülden bağlılık ve saygı ile Allâh'ın huzûruna durun.
Selam.
|
Yukarı dön |
|
|
efrayim58 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 13 subat 2007 Gönderilenler: 1098
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Efrayim
Sevgili hanif dost OSMAN1;
Namazın farzlarından birisi de kıyamdır. Kıyam ayakta durmak demektir. Durmak yürümenin zıddıdır. Yürüyerek namaz kılındığı zaman kıyam olmaz. Dolayısıyla yürüyerek namaz kılınamaz.
28.09.2007 tarihli ve 28092007115212 kay¹t nolu, Dini Sorular Komisyonuna sordu»unuz sorunuzun cevab¹
Dini Sorular" [email protected]
İlgi ve bilginize
Sevgi ile,
|
Yukarı dön |
|
|
Muhsin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 subat 2007 Gönderilenler: 401
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Slm,kardesim, isimiz Diyanete kaldi ise,.............neden hala bu hallerdeyiz???
ben yaklasik 2seneyi gecdi,onlara sorular yazmisdim, hala cevap yok.
Sükürler olsunki Aklimi en güzel bir sekilde kullanip,degerli hanif dostlarim da yardim ediyorlar,elimizde kuran,yetiyor.
Selam.
|
Yukarı dön |
|
|
osman1 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 19 kasim 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 178
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
efrayim58 Yazdı:
Efrayim
Sevgili hanif dost OSMAN1;
Namazın farzlarından birisi de kıyamdır. Kıyam ayakta durmak demektir. Durmak yürümenin zıddıdır. Yürüyerek namaz kılındığı zaman kıyam olmaz. Dolayısıyla yürüyerek namaz kılınamaz.
28.09.2007 tarihli ve 28092007115212 kay¹t nolu, Dini Sorular Komisyonuna sordu»unuz sorunuzun cevab¹
Dini Sorular" [email protected]
İlgi ve bilginize
Sevgi ile,
|
|
|
Demiştik ya bu namaz arızalı ve özel namaz...Güvenliğe/normal kılacak zmana erişildiğinde normal namaza geçilecek geçici bir namaz...
Mesela at üstün veya arabada uçakta vs....
selamlar
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Osman 1 Yazdı:
"Demiştik ya bu namaz arızalı ve özel namaz..."
Çok haklısın Osman bey çook!
|
Yukarı dön |
|
|
Muhsin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 subat 2007 Gönderilenler: 401
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Slm, namaz/salat vakitlerine ve rekat SAYILILARINA istinaden,asagidaki ayetleri inceledigimizde,apacik görülmekdedirki,Rabbimiz hic bir seyi eksik birakmamisdir. Salat Kuran'ın en temel kavramlarından biridir. İnananların temel özelliği olarak anlatılmaktadır. 23/1-4 , Felaha ulaştı o müminler ki onlar salatlarında itaatkardırlar. Onlar boş şeylerden yüz çevirirler. onlar arınıp yücelmek için yaparlar. (zekatı verirler) 22/35 , Onlar öyle kimselerdir ki Allah anıldığı zaman kalpleri titrer. Başlarına gelene sabrederler, salatı ikame ederler ve kendilerine verdiğimiz şeylerden harcarlar. 24/37 , Onlar ne ticaretin ne de alışverişin kendilerini Allah'ın zikrinden , salatı ikame etmekten ve zekat vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar ,kalplerin ve gözlerin ters döneceği bir günden korkarlar. 35/29 , Allah'ın kitabını okuyanlar ,salatı ikame edenler, ve kendilerine verdiğimiz rızıkdan gizli ve açık sarf edenler, asla zarara uğramayacakları bir ticaret umarlar. 98/5 , Oysa kendilerine dini yalnız Allah'a halis kılarak , Allah'ı birleyenler olarak ona kulluk etmeleri,salatı ikame etmeleri, zekatı vermeleri emredilmişti. İşte doğru din budur. Salatı ikame etmeyenlerin durumu ise şöyle özetleniyor. 19/59 , Onlardan sonra yerlerine öyle bir nesil geldi ki salatı zayi ettiler , şehvetlerine uydular. Azgınlıklarının cezasını çekecekler. 74/41-47 , Suçlulardan sorarlar sizi yakıcı ateşe ne sürükledi? Derler ki : Biz salat edenlerden olmadık,yoksula da yedirmezdik, ceza gününü yalanlardık, sonunda bu haldeyken ölüm bize gelip çattı. 75/31-32 , Ne doğruladı , ne de salat etti. Fakat yalanladı ve yüz çevirdi. Allah'ın bu kadar önem verdiği salat ve salatı ikame etmek kavramları ne manaya geliyor? Kavramlar önce kelime manaları ile kullanılıp daha sonra kavramlaştıklarında kelime manaları unutularak yeni manalar yüklenebilmektedir. Kuran indiği dönemde kelime manasıyla anlaşılan ve Kuranın yüklediği mana ile kavramlaşan sözler daha sonra dar kalıplara sıkıştırılmak suretiyle gerçek manalarından soyutlanabilmektedir. Kuran ışığında salat kavramını incelerken de dar kalıplar,dogmalar ile meseleye yaklaşmamak için salatın kelime manasına ve bu manaların Kuran'da kullanılma örneklerine bir göz atalım. Salat : Arkasından gitmek, arka çıkmak, destek olmak, dua etmek (çağırmak) manalarına gelmektedir. İkame etmek : Ayağa kaldırmak , yeniden diriltmek , icra etmek demektir. Bakara 60 (Medenî 87) 60 Bir zamanlar Mûsa, toplumu için su istemişti de biz, "Değneğinle şu taşa vur!" demiştik. Taştan hemen oniki göze fışkırmıştı. Her bölük insan kendilerine özgü su kaynağını bilmişti. "Allah'ın rızkından yiyin, için; yeryüzünde bozgunculuk yaparak şuna buna saldırmayın." demiştik. Bakara 102 (Medenî 87) 102 Süleyman'ın mülk ve saltanatı konusunda onlar, şeytanların okuyup durduklarına uydular. Halbuki Süleyman küfre sapmamıştı. Ancak şeytanlar küfre sapmıştı; insanlara büyüyü öğretiyorlardı. Ve Babil'de Hârût ve Mârût adlı iki melek üzerine indirileni öğretiyorlardı. Oysaki o iki melek, "Biz bir imtihan aracıyız, sakın küfre sapma!" demedikçe hiç kimseye bir şey öğretmiyorlardı. İnsanlar onlardan erkekle eşinin arasını açacakları şeyi öğreniyorlardı. Ne var ki, onlar onunla Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezler. Onlar kendilerine zarar vereni, yarar vermeyeni öğreniyorlardı. Yemin olsun ki, onu satın alanın âhirette hiçbir nasibi olmayacağını açıkça bilmişlerdir. Öz benliklerini sattıkları şey ne kötüdür! Bir bilebilselerdi! Bakara 128 (Medenî 87) 128 "Rabbimiz! Bizi, sana teslim olmuş iki müslüman/Allah'a teslim olan kıl. Soyumuzdan da sana teslim olan müslüman bir ümmet oluştur. Bize ibadet yerlerimizi göster, bizim tövbemizi kabul et! Sen, evet sen, Tevvâb'sın, tövbeleri cömertçe kabul edersin; Rahîm'sin, rahmetini cömertçe yayarsın." Bakara 203 (Medenî 87) 203 Allah'ı sayılı günlerde anın. Kim hemen iki gün içinde işini bitirirse ona günah yoktur. Kim de bunu geciktirir-ertelerse, sakınıp korunduğu takdirde ona da günah yoktur. Allah'tan sakının ve bilin ki, siz O'nun huzurunda haşredileceksiniz. Âl-i İmrân 41 (Medenî 89) 41 Zekeriyya dedi: "Rabbim,bana bir belirti ver!" Allah buyurdu: "Sana belirti şudur: "İnsanlarla üç gün, işaretleşme dışında konuşmayacaksın. Rabbini çok an. Akşam-sabah tespih et!" Nisâ 11 (Medenî 92) 11 Allah size çocuklarınızla ilgili olarak şunu öneriyor: Erkek için, iki dişinin payı kadar. İkiden fazla kadın iseler ölenin bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer çocuk sadece bir kadınsa, mirasın yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığından ana-babanın her biri için altıda bir hisse olacaktır. Ölenin çocuğu yoksa ve kendisine ana-babası mirasçı olmuşsa bu durumda anasına üçte bir düşer. Eğer kardeşleri varsa, anasının payı, yapacağı vasiyetten ve borcundan arta kalanın altıda biridir. Babalarınız var, oğullarınız var. Siz bunlardan hangisinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Allah'tan bir buyruğu önemseyin. Hiç kuşkusuz Allah her şeyi bilir, tüm hikmetlerin sahibidir. Nisâ 176 (Medenî 92) 176 Fetva istiyorlar senden. De ki: "Allah size, ana-babasız ve çocuksuz kişi hakkında şöyle fetva veriyor: ''Çocuğu olmayan, bir kız kardeşi bulunan kişi öldüğünde, onun terekesinin yarısı kız kardeşindir. Böyle bir kişi, çocuğu olmayan kız kardeşi öldüğünde, onun terekesinin tamamına mirasçı olur. Eğer ölenin iki kız kardeşi varsa terekenin üçte ikisi onlarındır. Eğer mirasçılar, kadın-erkek, birçok kardeşlerse bu durumda erkek kardeşe, iki kız kardeşin payı kadar verilir.'' Allah size açık-seçik bildiriyor ki sapmayasınız. Allah, her şeyi gereğince bilmektedir. Hûd 65 (Mekkî 52) 65 Ama deveyi yere yıkıp kestiler. Sâlih dedi ki: "Yurdunuzda üç gün daha nimetlenin. Bu, yalanlanamayacak bir tehdittir." Kehf 25 (Mekkî 69) 25 Onlar, mağaralarında üçyüz yıl kaldılar; dokuz da ilave ettiler. Bakara 226 (Medenî 87) 226 Kadınları hakkında îlâ yapanlar/yaklaşmamaya yemin edenler için dört ay bekleme vardır. Eğer o süre içinde eşlerine dönerlerse Allah bağışlayan, merhamet edendir. Bakara 234 (Medenî 87) 234 İçinizden ölüp de geriye zevceler bırakanların bu eşleri, dört ay on gün kendi başlarına beklerler. Sürelerini tamamladıklarında kendilerince uygun gördüklerini örfe uygun biçimde yapmalarında sizin için bir sakınca yoktur. Allah, yapmakta olduklarınızdan gereğince haberdardır. Nisâ 12 (Medenî 92) 12 Zevcelerinizin geriye bıraktığının yarısı sizindir, eğer onların çocuğu yoksa. Eğer onların çocuğu varsa, vasiyet ettikleri ve borçları ödendikten sonra geriye bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Eğer sizin çocuğunuz yoksa bıraktığınızın dörtte biri zevcelerinizindir. Eğer sizin çocuğunuz varsa bu durumda, yaptığınız vasiyet ve borcunuz ödendikten sonra geriye kalanın sekizde biri zevcelerinizindir. Eğer miras bırakan erkek veya kadının ana-babası ve çocuğu yok da erkek kardeşi veya kız kardeşi varsa, bu kardeşlerden herbirine altıda bir düşer. Kardeşler bundan fazla ise bu takdirde onlar, yapılmış bulunan vasiyet ve borç ödendikten sonra üçte bire ortaktırlar. Kimseye zarar verilmemelidir. Allah''tan bir öneridir bu. Allah Alîm'dir, Halîm'dir. (Medenî 89) 125 İş, sanıldığı gibi değildir. Onlar, hemen şu anda üstünüze gelseler bile, eğer siz sabreder ve korunursanız, Rabbiniz sizi, üzerlerine nişan vurulmuş beş bin melekle destekler. Kehf 22 (Mekkî 69) 22 "Üç kişiydiler, dördüncüleri köpekleriydi." diyecekler. Şunu da diyecekler: "Beş kişiydiler, altıncıları köpekleriydi." Gaybı taşlamaktır/bilinmeyen şey hakkında atıp tutmaktır bu. Şöyle de derler: "Yedi kişidirler, sekizincileri de köpekleridir." De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Onlar hakkıda bilgisi olan, çok azdır." O halde, onlar hakkında yüzeysel bir tartışma dışında hiçbir çekişmeye girme. Onlar hakkında, konuşup duranlardan hiç kimseye bir şey sorma. Nisâ 11 (Medenî 92) 11 Allah size çocuklarınızla ilgili olarak şunu öneriyor: Erkek için, iki dişinin payı kadar. İkiden fazla kadın iseler ölenin bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer çocuk sadece bir kadınsa, mirasın yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığından ana-babanın her biri için altıda bir hisse olacaktır. Ölenin çocuğu yoksa ve kendisine ana-babası mirasçı olmuşsa bu durumda anasına üçte bir düşer. Eğer kardeşleri varsa, anasının payı, yapacağı vasiyetten ve borcundan arta kalanın altıda biridir. Babalarınız var, oğullarınız var. Siz bunlardan hangisinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Allah'tan bir buyruğu önemseyin. Hiç kuşkusuz Allah her şeyi bilir, tüm hikmetlerin sahibidir. Bakara 261 (Medenî 87) 261 Mallarını Allah yolunda infak edip harcayanların durumu, yerden, her başağında yüz dane bulunan yedi başak çıkarmış bir daneye benzer. Ve Allah, dilediği kişi için daha da arttırır. Allah Vâsi'dir, yaratışını ve yarattıklarını genişletir; Alîm'dir, her şeyi en iyi biçimde bilir. İsrâ 101 (Mekkî 50) 101 Yemin olsun, biz, Mûsa'ya açık-seçik dokuz mucize verdik. İsrailoğullarına sor: Hani, Mûsa onlara geldiğinde Firavun ona şöyle demişti: "Ben senin kesinlikle büyülendiğini düşünüyorum, ey Mûsa!" Tâ-Hâ 103 (Mekkî 45) 103 Aralarında fısıldaşır gibi konuşurlar: "Ancak on gün filan kaldınız." Bakara 60 (Medenî 87) 60 Bir zamanlar Mûsa, toplumu için su istemişti de biz, "Değneğinle şu taşa vur!" demiştik. Taştan hemen oniki göze fışkırmıştı. Her bölük insan kendilerine özgü su kaynağını bilmişti. "Allah'ın rızkından yiyin, için; yeryüzünde bozgunculuk yaparak şuna buna saldırmayın." demiştik. Tevbe 36 (Medenî 113) 36 Gökleri ve yeri yarattığı gündeki yazısına göre, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. Eskimez din işte budur. Artık o aylar içinde benliklerinize zulmetmeyin. Müşrikler sizinle nasıl topyekün savaşıyorlarsa siz de onlarla topyekün savaşın. Şunu bilin ki, Allah, takva sahipleriyle beraberdir.
En Dogrusunu Yüce Rabbimiz bilir. Hatsiz ve kusursuz olan O dur. Selametle kaliniz.
|
Yukarı dön |
|
|
hizmetkar Newbie
Katılma Tarihi: 28 agustos 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 36
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
HERŞEYE VERİLECEK BİR CEVAP VARDIR. AMA VERİLEN CEVAP DOĞRU OLABİLİR. DOĞRU NUN BİR KARŞIT ANLAMI VARDIR. ODA YALNIŞTIR. DEMEKKİ DOĞRU DEMEK YETMİYOR. ESAS OLAN TEK OLAN GERÇEK VARDIR
DOGRU DEĞİL GERÇEKTİR. 3 VAKİT 5 VAKİT NE FARKEDER. ESAS OLAN BİR AYET SİZE HERŞEYİ ANLATIYOR. ŞU' ARA SURESİ 219 AYET SECDE EDENLER ARASINDA GEZMEK. MAZALLAH BUGÜN BÖYLE BİR GEZEN OLSA TAŞA TUTARLAR. SECDE EDENLER ARASINDA NASIL GEZİLİR . KURANIN HİÇ BİR YERİNDE NAMAZ KELİMESİ GEÇMEZKEN MEALLER NAMAZ DİYE ÇEVRİLİYOR . BU BİR HATADIR. NAMAZ FARSÇA OLUP MANASI DUADIR. KURANDA GEÇEN SALAT TIR. SALAT SECDEYİ RUKÜYU KIYAMI KIRATI DUAYI İÇİNE ALAN BİR BÜTÜNDÜR . VESSELAM
__________________ haydarı kerrar
|
Yukarı dön |
|
|
rehber02 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 28 eylul 2007 Yer: Zimbabwe Gönderilenler: 290
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Geçenlerde, kendini günümüzün en büyük alimlerinden biri zanneden Mustafa İslamoğlu adındaki şahıs ki eskiden sempati duyardım, günümüz müslümanlarını(?) eleştirirken klasik gelenekçi din anlayışının yahudileştiğini, bizim gibi ya da benim gibi yalnız ve sadece Kur'an diyenlerin de hristiyanlaştığını söyledi. Tabi bu arada kendisi de bu ikisinden uzak olduğu için Muhammedileşiyordu.(?!) Sebebi de peygamberi postacı olarak nitelememizmiş. İşte insanoğlu böyle, İslamoğlu değil istersen Kur'anoğlu ol, ne olursan ol Allah akıl fikir vermeyince boş beleş gereksiz nefes alıp veren bir yaratık oluveriyorsun. Bu her şeyi bilen(?!) adamcağız bile hiç bir postacının getirdiği mektubun ya da herhangi bir şeyin içeriğinden sorguya çekilemeyeceğini akıl edememiş. Oysa elçi getirdiği şeyden sorguya çekilecektir. Bunu da yine getirdiği şey söylüyor.
Yine aynı muhabbette Sayın İslamoğlu, geçen yüzyılın başlarında ortaya çıkan Kur'aniyyun akımından bahsetti ve bu insanların namaz konusunu çözemedikleri için çil yavrusu gibi dağıldıklarını söyledi. Çünkü beyfendiye göre peygambersiz namaz olmazmış. Ben de diyorum ki, Kur'andan peygambersiz bir namaz çıkmıyorsa, yani peygamberin hadisleri sünneti denilen şey karıştırılarak Kur'an tahrif edilmeden namaz olmuyorsa ÖYLE BİR NAMAZ YOK DEMEKTİR! İNSANLARIN DEĞİL 1400 YIL 1.400.000 YIL BÖYLE YAPMIŞ OLMALARI BENİ HİÇ Mİ HİÇ ALAKADAR ETMEZ! KUR'ANDA YOKSA YOKTUR, BU KADAR BASİT! NEDEN İLLA KUR'ANA, KENDİSİNDE OLMAYAN BİR ŞEYİ YÜKLEMEK İÇİN ÇABA SARFEDİYORUZKİ?
Vesselam
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Halkın sefih kesimi gibi hüküm veriyor sözüm ona alimimiz! Halk Kuran'ın içeriğini bilmediğinden, hadissiz sünnetsiz Allah elçisini mektup taşıyan postacı gibi bilir. Bildiğinden de değil ya, ona öyle belletmişler bu sefih bilgiçler. Postacının mektubun içeriğinden haberi yoktur. Postacının, taşıdığı mektubu okumak ve içeriğinden sorumlu olmak gibi bir vazifesi de yoktur. Postacının görevi, sadeca mektubun yazılı olduğu zarf ve mazrufu, içindekinden habersiz olarak, ilgili adrese taşımaktan ibaretken, Kitab'ı taşıyan elçi ise bizatihi kitabın hem zarfı hem de mazrufudur. Kitabı, yazılı olduğu dimağından bizzat kendisi kelimelere döker okur. Mektubun ilk ve gerçek muhatabı da öncelikle elçininn kendisidir. Sünnetsiz hadissiz olunca postacı dedikleri elçi olmazsa, okuduğu Kuran da olmazdı. Bunu bilmeyecek anlamayacak kadar gafil olabilir mi? Okuduğu Kuran'ın her satırında elçinin kendisi, yaptıkları ve hayatının olduğunu görmüyor mu? Elçi olmadan bir kitabın gönderilemeyeceğini bilmesine biliyor da şeytanlığına vuruyor. Elçisiz kitabın, her kese ayrı ayrı kitap demek olduğunu gayet iyi bilir o.
|
Yukarı dön |
|
|
Yorumcu Uzman Uye
Katılma Tarihi: 08 mart 2010 Gönderilenler: 171
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Süleyman Ateş,Yaşar Nuri ve Hüseyin Atay başta olmak üzere bir çok ilahiyatcıyı severim,hayırla yad ederim.Ama bu adamdan oldum olası,nefret ederim.Bu adamın en büyük özelliği,glasik atalar dinini,çok güzel allayıp,pullayıp,yeni ve doğru diye insanlara yutturmasıdır.Yani tam bir sahir"dir.
Selam ile.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|