HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Tüp bebek Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
şeyma
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 03 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 179
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı şeyma

Selam,

Faik bey,siz tüp bebek nedir?Ve nasıl uygulanır?konusunda yanlış fikirlere sahipsiniz sanırım.O iş sizin sandığınız gibi başka kişilerden alınan yumurta ve spermler ile olmuyor.Ayrıca tüp bebek yaptıranların nikahsız oldukları sonucuna nasıl ulaştınız?Size bu konu ile ilgili bir link vereyimde tüp bebek neye denir ve nasıl uygulanırı öğrenin önce,daha sonra dilerseniz kaldığımız yerden dileyen dostlarla devam ederiz:)

 

http://www.populermedikal.com/sorcevtup.asp



__________________
FATİHA: 6, 7/ Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.
Yukarı dön Göster şeyma's Profil Diğer Mesajlarını Ara: şeyma
 
efrayim58
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 subat 2007
Gönderilenler: 1098
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı efrayim58

          Efrayim

          Taşıyıcı anne nedemek?

           Sevgi ile,

Yukarı dön Göster efrayim58's Profil Diğer Mesajlarını Ara: efrayim58
 
efrayim58
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 subat 2007
Gönderilenler: 1098
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı efrayim58

           Efrayim

           Soruyu şöyle düzenliyeyim. Taşıyıcı anne ne demek? dinimize göre caiz mi?Katkılarınızı bekliyorum...

           Sevgi ile,

Yukarı dön Göster efrayim58's Profil Diğer Mesajlarını Ara: efrayim58
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

 bir internet taraması yapınca rahatlıkla bulabileceğiniz bu soruları ortaya sormak yerine biraz ön bilgi verip daha sonra kafanıza takılan yerleri tartışmaya açsanız daha makul olmaz mı?

__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 
efrayim58
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 subat 2007
Gönderilenler: 1098
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı efrayim58

         Efrayim

         Sevgili adalet

         Al sana gerçek bir söyleşi

         Son günlerin en çok konuşulan konusu taşıyıcı annelik ve konunun gizli kahramanları "taşıyıcı anneler"! Türkiye’de ilk kez bir taşıyıcı anne Elele’ye konuştu ve 9 ay bir bebeği emaneten içinde taşıyıp, doğurup, emzirdikten sonra onunla nasıl vedalaştığını anlattı.

Viktorya, İstanbul’da yaşayan 37 yaşında bir taşıyıcı anne. Yani başka bir ailenin bebeğini emaneten 9 ay karnında taşıyan bir kadın. 10 yıl önce Rusya’dan gelmiş Türkiye’ye. 2005’in sonlarına doğru ise taşıyıcı annelik yapacağı aileyle tanışmış. Beş ay önce doğum yapmış ve bebeği biyolojik ailesine teslim etmiş. Şu aralar ise kendi kafesini işletiyor. Taşıyıcı annelik kavramıyla çoğumuz Özgü Namal ve Dolunay Soysert’in başrollerini paylaştıkları "Bebeğim" dizisi sayesinde tanıştık. Viktorya, bu diziyi seyretmemiş hiç. Geçirdiği 9 ayı ve doğumdan sonraki günlerini Elele okurlarıyla paylaşırken anlattıkları, bir dizi filmden çok daha öte...

n Taşıyıcı anne olmaya nasıl karar verdiniz? Nasıl başladı her şey?

- Bir arkadaşım çocuğu olmayan bir ailenin taşıyıcı anne aradığını anlattı. Ortak tanıdıklar vasıtasıyla aileye beni önermişler.

n Sizden bebeği taşımanızı isteyen aile neden bir taşıyıcı anneye ihtiyaç duymuştu?

- Aile Almanya’da yaşıyordu. 20 yıldır çocuk özlemi çekiyorlarmış. Transfer 7-0! Yani 7 kere tüp bebek denemişler, tutmamış. Embriyo transferini yaptıktan sonra ben üç aylık hamileyken anne buraya geldi, bebek doğana kadar burada kaldı.

n Siz ilk çocuğunuzu kaç yaşında doğurdunuz?

- 19 yaşında anne oldum.

n Taşıyıcı anne olmak size neler kazandırdı?

- Bu bana kalsın, anlatmak istemem bunu.

n İlk görüşmeden hemen sonra embriyo transfer işlemi yapıldı mı?

- İlk görüşmeden sonra taşıyıcı anne olmaktan vazgeçtim. Sonra üç ay düşündüm. Anne, beni ikna etti.

n Kabul ettikten sonra olaylar nasıl gelişti?

- Anneden alınan yumurta, babadan alınan spermle döllendikten 3 gün sonra bana transfer edildi.

n Sonuçta bir canlı büyümeye başladı içinizde, ’bu benim’ diye düşündüğünüz an olmadı mı hiç?

- Yok, öyle hissetmedim hiç. Biliyordum annesi, babası olduğunu. Annesi çok sık yanımdaydı. Tekmelediği zaman o da tanık oluyordu, elini karnıma koyuyordu, hissediyordu; onunla konuşuyordu. Çok üzülüyordu bunları yaşayamadığı için. Hamileliğim süresince yemeklerime çok dikkat ediyordum. Sigara içmiyordum. Hayatta portakal yemezdim, kilolarca portakal yedim.

n Bu hikayede babadan fazla söz etmiyorsunuz, baba durumdan rahatsız mıydı?

- Baba yurtdışında çalıştığı için burada bizimle beraber değildi. Yoksa karısını yalnız bıraktığı için değil. O da kaç sene geçerse geçsin dostluğumuzun devam etmesini istiyor. Zaten bebeğin teyzesi oldum ben. Beni teyze olarak kabul ettiler.

n Sonuç olarak bebek onların bebeği...

- Hem teknik olarak, hem duygusal olarak, hem biyolojik olarak bebek onların bebeği. Dediğim gibi bir bebeğe sahip olmak istesem, kendim yapardım. Zaten artık kendi bebeğimi yapmak istiyorum.

n Doğumun hemen ertesinde yapayalnız kaldınız, hiç mi üzülmediniz?

- Hamilelik duygusallığı yaşıyordum sanırım. Evet, televizyon seyrederken falan hemen gözlerim doluyordu. İlk hamileliğimde böyle olmadı elbette. Kızım doğunca yanımdaydı. Ama şimdi bebek gittiği için biraz tabii ki üzüldüm. O gün eve gitmek istemedim. Arkadaşlarımda kaldım. Televizyonu açınca her yerde reklamlar, bebek bezleri, mamalar; onları görünce kötü oldum. Ta ki iki hafta sonra bebeği görene kadar.

n Sonra ne sıklıkta gördünüz bebeği?

- Çok sık görmedim tabii. Giderken teşekkür etmek, vedalaşmak için geldiler. Ama konuşuyoruz arada bir. Dün aradılar. Almanya’dan İstanbul’a 47 dakika konuştuk. Bebeğin kulağına dayadı annesi telefonu. O da bir şeyler mırıldanıyor oradan. Beş aylık şimdi.

Yaptığımdan pişman değilim

n Doğumdan bu yana geçen beş ayın sonunda düşünceleriniz nedir?

- Pişman değilim. Çok iyi bir şey yaptığımı düşünüyorum. O kadını tanıdıktan sonra içim çok rahat, gönlüm rahat yaptım taşıyıcı anneliği.

n Çocuğu olmayan kadınlara bu yöntemi tavsiye eder misiniz?

- Elbette, ama aile taşıyıcı anneyi çok iyi seçmeli. İçki içmemesi gerekir, iyi beslenmesi gerekir, sigara kullanmaması gerekir. Güven çok önemli...

        Son günlerin en çok konuşulan konusu taşıyıcı annelik ve konunun gizli kahramanları "taşıyıcı anneler"! Türkiye’de ilk kez bir taşıyıcı anne Elele’ye konuştu ve 9 ay bir bebeği emaneten içinde taşıyıp, doğurup, emzirdikten sonra onunla nasıl vedalaştığını anlattı.

Viktorya, İstanbul’da yaşayan 37 yaşında bir taşıyıcı anne. Yani başka bir ailenin bebeğini emaneten 9 ay karnında taşıyan bir kadın. 10 yıl önce Rusya’dan gelmiş Türkiye’ye. 2005’in sonlarına doğru ise taşıyıcı annelik yapacağı aileyle tanışmış. Beş ay önce doğum yapmış ve bebeği biyolojik ailesine teslim etmiş. Şu aralar ise kendi kafesini işletiyor. Taşıyıcı annelik kavramıyla çoğumuz Özgü Namal ve Dolunay Soysert’in başrollerini paylaştıkları "Bebeğim" dizisi sayesinde tanıştık. Viktorya, bu diziyi seyretmemiş hiç. Geçirdiği 9 ayı ve doğumdan sonraki günlerini Elele okurlarıyla paylaşırken anlattıkları, bir dizi filmden çok daha öte...

n Taşıyıcı anne olmaya nasıl karar verdiniz? Nasıl başladı her şey?

- Bir arkadaşım çocuğu olmayan bir ailenin taşıyıcı anne aradığını anlattı. Ortak tanıdıklar vasıtasıyla aileye beni önermişler.

n Sizden bebeği taşımanızı isteyen aile neden bir taşıyıcı anneye ihtiyaç duymuştu?

- Aile Almanya’da yaşıyordu. 20 yıldır çocuk özlemi çekiyorlarmış. Transfer 7-0! Yani 7 kere tüp bebek denemişler, tutmamış. Embriyo transferini yaptıktan sonra ben üç aylık hamileyken anne buraya geldi, bebek doğana kadar burada kaldı.

n Siz ilk çocuğunuzu kaç yaşında doğurdunuz?

- 19 yaşında anne oldum.

n Taşıyıcı anne olmak size neler kazandırdı?

- Bu bana kalsın, anlatmak istemem bunu.

n İlk görüşmeden hemen sonra embriyo transfer işlemi yapıldı mı?

- İlk görüşmeden sonra taşıyıcı anne olmaktan vazgeçtim. Sonra üç ay düşündüm. Anne, beni ikna etti.

n Kabul ettikten sonra olaylar nasıl gelişti?

- Anneden alınan yumurta, babadan alınan spermle döllendikten 3 gün sonra bana transfer edildi.

n Sonuçta bir canlı büyümeye başladı içinizde, ’bu benim’ diye düşündüğünüz an olmadı mı hiç?

- Yok, öyle hissetmedim hiç. Biliyordum annesi, babası olduğunu. Annesi çok sık yanımdaydı. Tekmelediği zaman o da tanık oluyordu, elini karnıma koyuyordu, hissediyordu; onunla konuşuyordu. Çok üzülüyordu bunları yaşayamadığı için. Hamileliğim süresince yemeklerime çok dikkat ediyordum. Sigara içmiyordum. Hayatta portakal yemezdim, kilolarca portakal yedim.

n Bu hikayede babadan fazla söz etmiyorsunuz, baba durumdan rahatsız mıydı?

- Baba yurtdışında çalıştığı için burada bizimle beraber değildi. Yoksa karısını yalnız bıraktığı için değil. O da kaç sene geçerse geçsin dostluğumuzun devam etmesini istiyor. Zaten bebeğin teyzesi oldum ben. Beni teyze olarak kabul ettiler.

n Sonuç olarak bebek onların bebeği...

- Hem teknik olarak, hem duygusal olarak, hem biyolojik olarak bebek onların bebeği. Dediğim gibi bir bebeğe sahip olmak istesem, kendim yapardım. Zaten artık kendi bebeğimi yapmak istiyorum.

n Doğumun hemen ertesinde yapayalnız kaldınız, hiç mi üzülmediniz?

- Hamilelik duygusallığı yaşıyordum sanırım. Evet, televizyon seyrederken falan hemen gözlerim doluyordu. İlk hamileliğimde böyle olmadı elbette. Kızım doğunca yanımdaydı. Ama şimdi bebek gittiği için biraz tabii ki üzüldüm. O gün eve gitmek istemedim. Arkadaşlarımda kaldım. Televizyonu açınca her yerde reklamlar, bebek bezleri, mamalar; onları görünce kötü oldum. Ta ki iki hafta sonra bebeği görene kadar.

n Sonra ne sıklıkta gördünüz bebeği?

- Çok sık görmedim tabii. Giderken teşekkür etmek, vedalaşmak için geldiler. Ama konuşuyoruz arada bir. Dün aradılar. Almanya’dan İstanbul’a 47 dakika konuştuk. Bebeğin kulağına dayadı annesi telefonu. O da bir şeyler mırıldanıyor oradan. Beş aylık şimdi.

Yaptığımdan pişman değilim

n Doğumdan bu yana geçen beş ayın sonunda düşünceleriniz nedir?

- Pişman değilim. Çok iyi bir şey yaptığımı düşünüyorum. O kadını tanıdıktan sonra içim çok rahat, gönlüm rahat yaptım taşıyıcı anneliği.

n Çocuğu olmayan kadınlara bu yöntemi tavsiye eder misiniz?

- Elbette, ama aile taşıyıcı anneyi çok iyi seçmeli. İçki içmemesi gerekir, iyi beslenmesi gerekir, sigara kullanmaması gerekir. Güven çok önemli...

       

Yukarı dön Göster efrayim58's Profil Diğer Mesajlarını Ara: efrayim58
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Merhaba,

aşağıya kendimce yazdığım bir makalemsiyi :) ekliyorum. bu konudaki görüşüm, ÇOCUĞU olmayan ÇİFTLERİN, anna-babası olmayan ve DEVLETE terkedilmiş YETİMLERİN bakımını üstlenmekten öteye OLMAMASI yönündedir.

"

Ne için İstemek, Dünya içinse, Neden ?

 

Zekeriyya peygamber, Kuran’da bize bildirildiği kadarı ile, ihtiyarlamış olmasına ve karısının da kısır olmasına rağmen, Allah’ın geniş lutfu sayesinde, bir çocuk sahibi olabilmiştir. Öncelikle, Meryem Suresi, 3.-11. ayetlerde geçen bu kıssayı ve duaları okuyalım:

 

3. Hani o, Rabbine gizli bir sesle seslenmişti de,
4. Şöyle demişti: “Rabbim, işte karşındayım. Kemik gevşedi bende. İhtiyarlıktan başım beyaz alevle tutuştu. Sana yakarma konusunda ise Rabbim, hiç bedbaht (bahtı kara, talihsiz, mahrum, mutsuz) olmadım.”
5. “Ben, arkamdan gelecek yakınlarımdan endişe ediyorum. Karımsa kısır. O halde, katından bana bir dost bağışla;
6. Ki hem bana mirasçı olsun hem de Yakub hanedanına mirasçı olsun. Ve onu hoşnutluğunu kazanmış bir kul eyle, Rabbim.”
7. Ey Zekeriyya! Biz sana bir oğul müjdeliyoruz; adı Yahya, daha önce ona hiç kimseyi adaş yapmadık.
8. Dedi: “Rabbim, benim için oğul nasıl söz konusu olur? Karım doğurganlığını yitirmiştir, bense yaşlılığın gerçekten en ileri basamağına ulaştım.”
9. “Bu budur.” dedi. Rabbin şöyle buyurdu: “Onu yapmak benim için çok kolaydır. Nitekim daha önce de sen hiçbir şey değilken seni yaratmıştım.”
10. Dedi: “Rabbim, bana bir işaret ver.” Cevap verdi: “İşaretin, sapasağlam olduğun halde üç gece insanlarla konuşmamandır.”
11. Bunun üzerine Zekeriyya, yakarış yerinden ayrılıp halkının karşısına geçti ve onlara, “sabah-akşam tespih edin” diye işaret verdi.

 

Burada üzerinde durduğum konu, Zekeriyya peygamberin, yaşamı boyunca Allah’a dua etmekten hiçbir zaman mutsuz, umutsuz olmadığıdır. Ancak, arkasında bir mirasçı bırakmak istemesi, sadece Allah’ın ayetlerini yaşamaya ve yaşarken yakınlarına örnek olacak birisini arzu etmesidir. Yani, burada Allah’tan talep ettiği evlat, kendisi ile övüneceği, malına mülküne kendisinden sonra sahip çıkacağı, “elin oğlu var da benim niye yok” gibi nefsani bir talep değildir. Aksine, Allah’ın yolunda yürümeye devam edecek bir nesil arzuluyor ve sonuçta talep yine sadece Allah’ın rızasını kazanmak. Bu noktadan hareketle, biz dünyalık bir istekte bulunsak  bile, esas amacımızın her zaman Allah rızasını kazanmak ve bu yolda kullandığımız dünyalıkların da sadece birer ARAÇ olduğunu unutmamak olmalıdır.

Ayrıca yine Kuran’da başka geçen ayetlerde gördüğümüz üzere,  Zekeriyya,  Meryem’in bakımını, koruyuculuğunu üstlenmişti. Hem de, kendi çocuğu yokken. Buradaki ayrıntı önemlidir, zira çevremize baktığımızda, birçok yetim çocuk olduğu gibi, çocukları olmayan evli çiftler de vardır. Ancak, Allah’ın yaşayan bir ayeti olan bu durumda, insanoğlu yine sınırları zorlamakta ve tüp-bebek yapmaktadır. Bu durumda da, yetimler, sosyal kurumlarda, ana-baba şefkatinden uzak yaşamaktadırlar. Halbuki, ana-babalık illa ki kan bağı ile çocuğa sahiplenmek değil, yetim çocukları da, gözetebilmektir aynı zamanda.  Bir şekilde çocuğu olamayan evli çiftler, yetim çocukları himayeleri altına alıp, onları kendi öz çocukları gibi büyütseler, belki de sokaklarda, sosyal kurumlarda yetim çocuk kalmayacak. Yakın çevremde duyduğum bir olay, yukarıdaki kıssanın bir benzerinin Allah’ın ayetlerinin hiç değişmeden yaşandığının bir kanıtıdır. Kısır olan bir kadın ve kocası, yıllarca birkaç yetim çocuğun bakımını üstlendiler ve onları topluma birer evlat olarak kazandırdılar. Kadın kısır olduğu halde, kırk yaş civarındayken, Rabbim onlara bir lutufta bulundu ve onlara bir de öz çocuk ihsan etti. Hatta doktorların, aldırma önerilerine rağmen, o kadın Allah’ın izni ile çocuğunu dünyaya getirdi ve şu anda çok sağlıklı. Öyleyse, bizler yüce Allah’tan talep ederken, kendi üzerimize düşen bireysel ve sosyal görevlerimizi de yerine getireceğiz, malımızdan, rızkımızdan yoksullara ve yetimlere infak edeceğiz ki, Rabbim bizlere bu dünyada da, ahirette de lutfetsin, ihsanda bulunsun. Yoksa, hep bana, hep bana, Rabbena anlayışı, doğru yol değildir. Allah’ın bizlere kelamında bildirdiği ve bildirmediği, bütün peygamberlere, elçilere, Allah dostlarına selam olsun!"

 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
efrayim58
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 subat 2007
Gönderilenler: 1098
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı efrayim58

        Efrayim

        Sevgili hayrullah 41

        Bir şekilde çocuğu olamayan evli çiftler, yetim çocukları himayeleri altına alıp, onları kendi öz çocukları gibi büyütseler, belki de sokaklarda, sosyal kurumlarda yetim çocuk kalmayacak. Demişsiniz..

         .Biliyorsunuz,evlat edinme islam önesi arap toplumlarında çok önemli bir kurum halindeydi ve herkesin evlat edinmesi söz konusuydu.Dolayısıyla peygamberimizinde ZEYD isminde evlatlığı vardı.Allah, bu kökleşmiş evlat edinme kurumunu ortadan kaldırmak için peygamberimizi seçti.Peygamberimiz,halasının kızı Zeynep'i Zeyd ile evlendirmişti.Geçinemediler boşandılar. Allah, Azhab suresi göndererek Zeynep ile evlenmesini peygamberimizden istedi ve evlendiler.

        Arap kavminin bu çok önemli ve öz çocuklarıyla aynı hukuka sahip bir kurum olan 'evlatlık kurumu' ortadan kalkmış oldu.

         'Peki kardeşim, sokağa bırkılan üç günlük bebeğin suçu ne? o bebek, ana baba şefkatinden eksik mi büyüyecek' diye sorabilirsiniz

        Sorun o cevabı da veririm.

       Sevgi ile,

Yukarı dön Göster efrayim58's Profil Diğer Mesajlarını Ara: efrayim58
 
gondolcu
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 07 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gondolcu

selamlar,

şuna çok şaşırıyorum uzun yıllar çocuğu olmayanlar evlatlık aldıktan sonra hemde tedavi olmazken çocuk sahibi oluyorlar.

bu nasıl tesadüf?

 



__________________
saygılarımla

Aaydın
Yukarı dön Göster gondolcu's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gondolcu Ziyaret gondolcu's Ana Sayfa
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

Aynı tür konular birarada olsun diye,sperm bankacılığı konusundaki ilginç bir yazıyı alıntılıyorum.bakalım Efraim neler söyleyecek?


Nihal Bengisu Karaca
Sperm bankacılığı

TÜRK medyasının ve entelijansiyasının "dindarlıkla ilişkisi sahiden problemli. Beklenti şu: Bütün toplumsal kurumlar, ilişkiler düzenlenme safhasında dinden alabildiğine bağımsız olsun, ama iş kritik noktaya geldiğinde, bir "trend" belirdiğinde, din de bir şey söylesin, bizi rahatlatsın. Oraya gelindiğinde soruluyor: Caiz mi ?
Caiz değil denilirse, "ama"lar başlıyor, hatta mevzuu "işte bu yüzden ilerleyemiyoruz, geri kalıyoruz"a kadar geliyor. Bu türden "işte bu yüzden geri kaldık"ları dine, ve dahi dinle ilgili bir sahayı seçmiş olmalarından dolayı "kendilerine de" yapılmış bir hakaret olarak gören din bilginleri ise cevaz yolunu açmaya meylediyor.
Çevre dostu, hayvan dostu, bilim dostu terakkiperver bir din şablonu ortaya koyma gayreti içinde, bir bakıyorsunuz modern felsefenin, seküler ahlak üzerinde kafa yoran filozofların bile "hayır" dediği işler, bizim ilahiyatçılardan cevaz almış...
Bu işin öncesi 19. yüzyılda Ernest Renan'ın Mısır'da verdiği "İslam gelişmeye mani midir?" konulu konferansa kadar gider. Renan, sözkonusu konferansta öyle bir tablo ortaya koymuştur ve bu İslam dünyasını öyle derin bir kompleksin içine yuvarlamıştır ki, "İslam gelişmeye mani değildir" hükmü çıksın diye, kendimizi yırtarız. Oysa "ilerleme" başlıbaşına sorgulanması gereken bir kavramdır, bakalım sana ilerleme görünen bana öyle görünmekte midir, vs.
Nitekim oyuncu Leyla Bilginel'in ardından tiyatrocu Güner Özkul'un da aynı yöntemle hamile kalmayı seçmesi, "sperm bankasından sperm alma yoluyla hamile kalmak caiz mi?" sorusunun sorulmasına yol açıyor. Bu soruya muhatap kalan Prof.Dr. Beyza Bilgin'in verdiği cevap ise "ezber bozan tavır" ifadesiyle taltif ediliyor. (showhaber 13.05.2009) Oysa "din" ve "ezber bozmak" ifadelerini yan yana kullanırken bile biraz düşünmek lüzum eder. "Ezber bozmak" siyasette bilimde ve kültürde makul, revize edici, tazeleyici bir tutum olabilir ama dini konular sözkonusu olduğunda iltifat görmesi mümkün bir tutum değildir. Düşünsenize "ezberlediğimiz" ayetlerin bir bir "bozulduğunu"... Ama bu medyanın ve medyatize dilin umrunda mı? Elbette değil.
Nitekim "Sperm bankasından sperm almak caiz mi?" sorusuna muhatap kalan Prof. Dr. Beyza Bilgin, Polyanna iyimserliği içinde şu cevabı vermiş: "Bu böbrek nakli gibi bir şey. Allah buna izin vermek istemeseydi, bu yolu kapalı tutardı." Sonra eklemiş: "Kayıtlar belli. Çocuk büyüdüğü zaman tahkik edebilir."
Beyza Bilgin "yapabiliyor" olmakla "yapma ehliyetine sahip olmak" arasında önemli bir fark olduğunu bilmiyor olamaz. Nefret ettiğimiz bir adamı kenara çekip gebertme gücüne sahip olmamız, onun hayatına son verme yetkimiz, ehliyetimiz olduğunu göstermiyor. Allah'a madem bu adamı boğmamı istemiyordun, neden kollarımı bu kadar uzun yarattın? diyebilir miyiz?
Bilgin "Kur'an'da buna dair bir yasak bulunmadığını" kastediyor ise, "Pardon ama daha ne olacak?" diye sormak gerekir. Nesep meselesinin önemi daha ne kadar vurgulanabilirdi? "Zina" sözgelimi, sadece "ihanet" nedeniyle yasaklanmış değil ki.
Ben din bilimci değilim, ama bu kısıtlı bilgimle bile, zina ile sperm bankasından hamile kalma arasında kapı gibi bir benzerlik bulunduğunu görebiliyorum. İkisinde de baba belirsiz. İkisinde de eyleminin sonuçlarını önemseyen bir adamdan neş'et edecek diğer veledlerin bir araya gelip ilişkiye girmesi, onlardan da çocuk meydana gelmesi gibi durumlar var. Binde bir, onbinde bir, yüzbinde bir, ama o "bir" her kimse, hayatı kayıyor.
Bunu nasıl tahkik edecek mişiz, sperm alınan kişinin daha başka kaç kişiye sperm verdiğini nasıl takip edecek mişiz? Dahası çocuk büyüyüp tahkikat yaptı diyelim, para karşılığı spermini satan o adamı tanıması ihtimali de en az tanımaması ihtimali kadar sarsıcı değil midir?

'KİM OLDUĞUNU BİLMEK' EN TEMEL İNSAN HAKKIDIR

Bu yolla hamile kalmış kadınların moralini bozmak istemem, yeterince güç bir işe soyunmuş durumdalar, babasız çocuk büyütmek kuşkusuz cesaret işi; ama insan "hangi cesaretle?" ya da "cahil cesaretiyle" gibi ifadeler kullanmamak için de kendisini zor tutuyor. Yok, sanmayın ki okul taksitlerinden servis ücretlerinden filan bahsediyorum. Bu annelerin, ayna karşısında durup, burnunun neden böyle kemerli olduğunu, gözlerinin rengini nereden aldığını bir türlü anlayamayan çocuğun yaşayacağı boşluğa hiçbir cevap vermeyecek olmalarından bahsediyorum. "Ben kimim?" "Gözlerimi aldığım kişi kim?" sorusunun giderek bir kimlik sorununa, bir aidiyet sorununa dönüşmesi ihtimalinden ve bu ihtimal karşısında yaşanacak çaresizlikten bahsediyorum.
Kadınlara anne olma imkanı veren sözkonusu bankacılık faaliyeti, çocukları en temel haklarından mahrum bırakıyor. "Kim olduğunu bilme hakkı" temel bir haktır, çocuğa "Senin baban bir köpüktü yavrum" demek büyük haksızlıktır. Velev ki "Şam babası" olsun, velev ki "yalı kazığı"; her çocuğun bir babaya ihtiyacı vardır.

[email protected]

 



__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 
efrayim58
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 subat 2007
Gönderilenler: 1098
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı efrayim58

             Efrayim

             Sevgili adalet

           İsmimi belirterek gönderdiğiniz yazıyı okudum.Teşekkür ederim.

           bakalım Efraim neler söyleyecek? demişsiniz.

          Diyeceğim şu ki,Allah'ın ne dediğini anlayabilirsek,birçok sorunu çözebiliriz ve doğru bilinen birçok yanlışı ortadan kadırabiliriz.

          Bence, bu sorunları çözebilecek irade, gençlerde fazlasıyla var.Gençlere güvenmek ve yetkileri ele almaları yeterli olacaktır diye düşünüyorum.

          Sevgi ile,

Yukarı dön Göster efrayim58's Profil Diğer Mesajlarını Ara: efrayim58
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats