Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

ÜZERİNDE 19 VAR SAFSATASI VEYA BATINİLİĞİN   BAŞKA ADI    

    Bilindiği gibi Kûr'an-ın Peygamberimiz Aleyhisselam'a indiği günden bu tarafa insanların anlayışlarında tanım olarak birçok, Allah anlayışı, Peygamber anlayışı ve Kûran anlayışı oluşmuştur. Genelde herkes aynı kelimeleri kullanmasına rağmen tanımlamalar bir birlerinden çok farklı ve karşıttırlar. Ben bu çalışmamda Kûr'an hakkında ileri sürülmüş olan Üzerinde 19 var iddiasını ve bu iddiaya bağlı olan, Ebcet hesabı, diğer adıyla Cif ir hesabı konusunu işleyerek, her ne ad altında olursa olsun Kûran'da batini öğreti bulunmadığını, Kûran'ın Mubin yani Apaçık bir öğreti içerdiğini, Allah'ın bizlere bir şifre, bir muamma veya labirent öğreti indirmediğini, İnsanların normal duyuları ve akıllarıyla kolayca öğrenebilecekleri bir kitap indirdiğini göstermeye çalışacağım. Bunu ispat açısından da yıllardır gündeme getirilmiş olan ve popüler bir hale gelmiş bulunan Üzerinde 19 Var iddiasının ne kadar yersiz ve Kûran'a açıktan açığa yapılmış olan bir saldırı olduğunu kısmet olursa gözler önüne sereceğim. Ve görülecektir ki Kûran'a karşı yapılmış olan bu saldırılar Kûran'ı anlamamış olmanın eseri olduğu gibi basit ve gülünçtür de.
      Konunun kolayca anlaşılması için, öncelikle Ebcet hesabının diğer adıyla Cif ir hesabının sistem olarak ne olduğunun bilinmesine ihtiyaç vardır, bu bilinirse bu kuramı sıradan kimselerin dahi kullanabileceği basit bir kuram olduğu ve ortada olağanüstü bir durum olmadığı da anlaşılmış olacaktır. Bu kuramla sizlerde basit çarpma bölme işlemleri yaparak: 

      1-  Önceden yazılmış hazır bir kitaba - yazıta dahil edebilir,
      2- Yeni yazacağınız veya kısmen yazdığınız bir kitaba - yazıta uygulayabilir.
      3- Tek, çift, asal veya asal olmayan istediğiniz bütün tam sayılardan sistemi esaslandıra bilir,
     4- Harfe bağlı, kelimeye bağlı veya kelime kümelerine bağlı, seçtiğiniz sayı esaslı olarak, hem tekrar yönünden hem de ebcet tutarı yönünden tam sayı olarak bölünebilirliği sağlıya bilir, tablolar oluştura bilir, çok çeşitli ve özellikli kümeler oluştura bilirsiniz.
      Bütün bunları kendiniz yapa bilince de, kendinizde Kûran için yapılmış olan Üzerinde 19 Var iddiasının ne kadar yersiz olduğunu ve bu iddiayı yapan kimselerin aslında kendilerinin de, bahis konusu sistemi bilmediklerinden, anlatımlarında birçok hataya ve çelişkiye düştüklerini hemen fark etme imkanına sahip olabilirsiniz.

      HEM SİSTEMİ GÖRMEK HEM DE ÖĞRENMEK İÇİN ŞÖYLECE BASİT BİR ÖRNEK YAPACAK OLURSAK, ŞÖYLE Kİ :   

      Diyelim ki ben bir kitap yazmak istiyorum ve istiyorum ki yazdığım kitabın içeriğinde sınırsız olmak üzere belirleyeceğim baz veya odak kelimeler, harfler, kelime kümeleri, cümleler v.s. yer etsin aynı zamanda bunların tekrar adedi belirlediğim herhangi bir tam sayıya tam olarak bölünebilsin aynı zamanda ebcet hesabıyla elde ettiğim sayısal değerleri de  belirlemiş olduğum tam sayıya tam olarak bölüne bilsin. Bunu elde edince de, bunlardan tablolar ve çeşitli kümeler oluşturayım, metin içerisinde erittiğim bu sistem ilk bakışta görünmezsin ancak araştırılarak kısmen veya tamamen fark edilebilsin, tamamı veya bir parçası sistemi hem tekrar açısından hem de ebcet sayısal erişimi açısından yalnız başına veya diğer tespitlerle birlikte yapılacak kombinasyonları açısından sistemi doğrulasın.

 TARİH İÇERİSİNDE KABUL EDİLMİŞ EBCET HESAP VERİLERİ ŞÖYLEDİR :

Elif = 1  Be = 2   Cim = 3  De = 4  He = 5  Wav = 6   Ze = 7  Ha = 8  Ta= 9      Ye = 10  Kef = 20  Lam = 30  Mim = 40  Nun = 50  Sin = 60  Ayn = 70  Fe = 80  Sad = 90      Kaf = 100 Re = 200 Şın = 300 Te = 400 Tse = 500 Kha = 600 Dhe = 700 Dad = 800 Za = 900      Ğayn = 1000

Yukarıdaki tablo Arap Alfabesine ait ebcet değerleridir, sistemin daha iyi anlaşılması için; hem de  her harf sistemine veya bunlar yerine ikame edilecek her Alfabeye  her dile, manalı veya manasız her sembole uyumluluğunu ve uygulanabilirliğini göstermek açısından, Arap alfabesi yerine Latin alfabesine ait Q klavyesindeki harflerden sıralarını bozmadan Türk alfabesinde kullanılan 28 harfle bir ebcet tablosu yapalım:

E = 1    R = 2    T = 3    Y = 4    U = 5    I = 6    O = 7    P = 8     Ğ = 9      Ü = 10   A = 20   S = 30  D = 40   F = 50   G = 60   H = 70   K = 80   L = 90      Ş = 100   İ = 200   Z = 300   C = 400  V = 500   B = 600   N = 700  M = 800  Ö = 900      Ç = 1000

     Q klavyesinden elde ettiğim ebcet sayısal değerli tablo yukarıdaki gibidir ve ben kısmet olursa bu tabloyu ebcet sistemi olarak kullanacağım:
      Sistemi üzerinde inşa etmek için belirlediğim tam sayı 21 olsun (sizler sistemi kullanmak istediğinizde başka herhangi bir tam sayı üzerinde serbestçe inşa edebilirsiniz.)
       Kitabımın 21 le uyumlu olarak başlamasını istediğimden, başlangıç cümlesi olarak şöylece bir cümle kuruyorum:
       BU KİTABIN ÜSTÜNDE YİRMİ BİR VAR = 27 Harf, altı harf fazlam var, o zaman altı harfi dışlamak için şöyle bir cümle kurayım :

       YİRMİ BİR KİTABIN İÇİNDE = 21 Harf, veya BU KİTAP YİRMİ BİRLİDİR = 21 Harf iki cümlede uyumludur fakat bu sistemi kullanma açısından çok belirgin olduklarından, şık değiller, biraz daha belirsiz geniş kapsamlı bir cümle kurayım ve bunu başlangıç olarak kullanayım şöyle ki:

        İYİ KİTAP YİRMİ BİR'LİDİR = 21 Harf ve ben bunu kullanmaya karar veriyorum, bunun için dört sütunlu ve istediğim kadar satır ekleyebileceğim bir tablo çiziyorum ve yukarıdaki cümlede kök kelimeler olan  İYİ  - KİTAP - YİRMİ - BİR kelimelerini tablonun içine yerleştiriyorum, şöyle ki :
 

SAYISAL KODU Veya EBCEDİ	KELİME veya  KELİMELER	TEKRAR  SAYISI	TEKRARLARIN  EBCET TUTARI
404	İYİ	21	8484
404	İYİ	42	16968
404	İYİ	63	25452
311	KİTAP	21	6531
311	KİTAP	42	13062
311	KİTAP	63	19593
311	KİTAP	84	26124
311	KİTAP	105	32655
2008	YİRMİ BİR	21	42168

                                                  TABLO 1        

TABLODAKİ RAKAMLAR Q KLAVYESİNDEN OLUŞTURULAN TABLODAN ŞU ŞEKİLDE KOLAYCA ELDE EDİLEBİLİR:

İYİ    EBCET'İ   
 İ = 200  Y = 4  İ = 200  = 404 Toplamı bulunur
21 Tekrar için Ebcet Tutar
21 X 404  = 8484 bulunur.

   Seçeceğin her kelime veya ebcet tablosuna yerleştireceğin her karakter için hesaplama yolu budur. Bu verileri elde ettikten sonra 21'e endeksli seçeceğin tekrar sayısını dilediğince tespit edip, tamamını çeşitli cümle ve ifadeler içinde yazıtın için kullandığında, sisteme bağlı bütün hesaplamalar doğru netice verir. Tabloyu geliştireyim tekrar değineceğim.

ÜZERiNDE   21   VAR

VERİLERİN NE MANAYA GELDİĞİNİ TİPİK BİR KAÇ ÖRNEKLE GÖSTERECEK OLURSAM  : İyi kelimesini 63 kere kullandığımdan, iyi kelimesini kitabımdan sayan bir kimse 63 adet iyi kelimesi bulacaktır, diğer iki kelime seçeneği içinde durum aynıdır, saydığında 84 kitap kelimesi ve 21 adet Yirmi bir ifadesi bulacaktır. Bunları daha önce tespit ettiği ve İYİ KİTAP YİRMİ BİR'LİDİR İFADESİNDEN HAREKETLE 21 Sayısıyla test ettiğinde görecektir ki :
 

İyi 63 tekrar........  63 : 21 = 3 ve  (63)  Tekrarın Ebcet Tutarı  25452 : 21 = 1212
Kitap 84 tekrar......84 : 21 = 4 ve  (84)   Tekrarın Ebcet Tutarı  26124 : 84 =1244
Yirmi bir 21 tekrar. 21: 21 = 1  ve  (21)  Tekrarın Ebcet Tutarı  42168 : 21 = 2008

Görüldüğü gibi veriler 21'e tam bölünmekte, şimdi bunlardan bileşimler yapalım ve aynı neticeyi alacağımızı görelim :

  İyi + Kitap  = 63+84= 147 dir. 21'e bölelim 147:21= 7  Aynı işlemleri ebcet toplamları üzerinde deneyelim.  25452+26124 = 51576 dir. 51576 : 21 = 2456 bulunur.

Üçünü birden yapalım : İyi + Kitap + Yirmi bir = 63+84+21 = 168 Böl  168 : 21= 8 veya 25452+26124+42168 = 93744  Böl   93744 : 21 = 4464 bulunur. İşlem aynı yoldan değişik kombinezonlarla yapıldığında durum aynıdır. Örneğin Kitap ve Yirmi bir ile de deneye bilirsin. Bunlar sadece iki kelime ve bir küçük cümleden elde edilenler. Aynı sistemle, yazacağın herhangi bir kitabın bütün kelimelerini ve harflerini programlayabilir ve ihtiyaç hasıl oldukça kullana bilirsin. Pratiği ise tespit edeceğin yüzlerce veriyi kitaba çeşitli ifadeler içerisinde yerleştirmektir. Bunu yaptığında da sayısını tahminde dahi zorlanacağın matematiksel kümeler, simetrik, katlamalı, bölümlü tablolar v.s elde edebilirsin, kendin işlem hatası yapmazsan sistem hiç hata vermez. Bunun böyle olduğunu göstermek açısından rast gele kelimelerle Tablo I deki verilere ekleme yapmak suretiyle kelimeleri çoğaltalım bunun için şöylece bir cümle kurup kelimelerini yerleştirelim, cümle kurmaya ihtiyaç olmadan da  kelime yerleştirmek, harf yerleştirmek mümkün olmakla beraber. Cümleli yapalım da şık olsun :

Cümle örneği : İNAT İLE KÜFRETMEDİM DEME BARİ TEVBE ET BIRE CAHİL = 42 Harf  Bunları sisteme bağlı kalarak Tablo I e eklemek suretiyle Tablo II yi elde edelim.

                                      ÜZERiNDE   21   VAR

      İNAT   İLE    KÜFRETMEDİM  DEME  BARİ  TEVBE  ET  BIRE   CAHİL   Cümlesindeki kelimelerin sistemdeki sayısal verilerini daha önce yaptığımız gibi şu şekilde hesaplaya biliriz

      İNAT = 200+700+20+3 = 923 Sayısal kodu veya ebcedi, ayrıca 21 kere tekrarlamayı kararlaştırır isem tekrarların ebcet tutarı   21x923 = 19383 bulunur.
       İLE = 200+90+1 = 291 Sayısal kodu veya ebcedi, ayrıca 84 kere tekrarlamayı kararlaştırır isem tekrarların ebcet tutarı   84x291 = 24444 bulunur.
       KÜFRETMEDİM = 80+10+50+2+1+3+800+1+40+200+800 = 1987 Sayısal kodu veya ebcedi, ayrıca 42 kere tekrarlamayı kararlaştırır isem tekrarların ebcet tutarı   42x1987 = 83454  bulunur.
    DEME = 40+1+800+1 = 842 Sayısal kodu veya ebcedi, ayrıca 63 kere tekrarlamayı kararlaştırır isem tekrarların ebcet tutarı   63x842 = 53046 bulunur.
       BARİ = 600+20+2+200 = 822 Sayısal kodu veya ebcedi, ayrıca 63 kere tekrarlamayı kararlaştırır isem tekrarların ebcet tutarı   63x822 = 51786 bulunur.
      TEVBE = 3+1+500+600+1 = 1105 Sayısal kodu veya ebcedi, ayrıca 21 kere tekrarlamayı kararlaştırır isem tekrarların ebcet tutarı   21x1105 = 23205 bulunur.
     ET = 1+3+ = 4 Sayısal kodu veya ebcedi, ayrıca 21 kere tekrarlamayı kararlaştırır isem tekrarların ebcet tutarı   21x4 = 84 bulunur.
      BIRE = 600+6+2+1 = 609 Sayısal kodu veya ebcedi, ayrıca 21 kere tekrarlamayı kararlaştırır isem tekrarların ebcet tutarı   21x609 = 12789 bulunur.
      CAHİL  = 400+20+70+200+90 = 780 Sayısal kodu veya ebcedi, ayrıca 42 kere tekrarlamayı kararlaştırır isem tekrarların ebcet tutarı   42x780 = 32760 bulunur.
       Kelimelerin sayısal verilerini böylece tespit ettikten sonra yapmam gereken şey Tablo I de yaptığım gibi onları tabloya yerleştirip, Tablo II'yi elde etmektir. (Bu tabloda gösterdiğim şekilde sizlerde sınırsız olarak kelime v.s. işleye bilirsiniz, harf değilde simge işlemek isterseniz onu ebcet tablosunda yer alan bir harfin Ebcet sayısal değeriyle işleye bilirsiniz, sistemin kolay anlaşılması için bunu örneklendirmeyeceğim, fakat sizler deneye bilirsiniz.)

SAYISAL KODU Veya EBCEDİ	KELİME veya    KELİMELER	TEKRAR  SAYISI	TEKRARLARIN  EBCET TUTARI
404	İYİ	21	8484
404	İYİ	42	16968
404	İYİ	63	25452
311	KİTAP	21	6531
311	KİTAP	42	13062
311	KİTAP	63	19593
311	KİTAP	84	26124
311	KİTAP	105	32655
2008	YİRMİ BİR	21	42168
923	İNAT	21	19383
923	İNAT	63	58149
923	İNAT	84	77532
923	İNAT	105	96915
291	İLE	21	6111
291	İLE	84	24444
1987	KÜFRETMEDİM	21	41727
1987	KÜFRETMEDİM	42	83454
1987	KÜFRETMEDİM	84	169908
1987	KÜFRETMEDİM	168	333816
842	DEME	21	17682
842	DEME	42	35364
842	DEME	63	53046
822	BARİ	21	17262
822	BARİ	63	51786

822	BARİ	210	172620
1105	TEVBE	21	23205
1105	TEVBE	42	46410
1105	TEVBE	105	116025
4	ET	21	84
4	ET	42	168
609	BIRE	21	12789
609	BIRE	42	25578
780	CAHİL	21	16380
780	CAHİL	42	32760         & amp; amp; nbsp;

                                                TABLO 2

BÖYLECE YAZITIMDA KULLANMAYA KARAR VERDİĞİM KELİMELER VE TEKRARLARI

 İYİ........................................ ..KELİMESİ...................... 63.........TEKRAR
 KİTAP...................................  ..KELİMESİ...................... 84 ........TEKRAR
 YİRMİ BİR ......................... .... SÖZCÜĞÜ......................  21...... ..TEKRAR
 İNAT...................................... . KELİMESİ ......................21.........TEKRAR
 İLE......................................... .KELİMESİ.....................  84.........TEKRAR
 KÜFRETMEDİM....................... . KELİMESİ ......................42.........TEKRAR
 DEME......................................  KELİMESİ.................. ... 63.........TEKRAR
 BARİ.................................... . . KELİMESİ...................... 63.........TEKRAR
 TEVBE......................................KELİMESİ... ................... 42.........TEKRAR
 ET............................................KELİMESİ ..................... 21.........TEKRAR
 BIRE.........................................KELİMESİ ..................... 21........TEKRAR
 CAHİL...................................... KELİMESİ ..................... 42.........TEKRAR
 

     Yukarıdaki Seçenekler yazacağım yazıtı göz önünde bulundurarak yaptığım seçeneklerdir. sizler yazıtlarınıza göre çok çeşitli seçenekler yapabilirsiniz. kelime adedi ve tekrarlama seçeneklerini sistem kuraları dahilinde baz olarak aldığınız sayının oranları halinde sınırsız yapabilirsiniz, Örneğin, benim aldığım baz sayı 21 dir. Başkaca, istediğim herhangi bir tam sayıyı da baz olarak kullana bilirdim.
 Yalnız yukarıdaki 12 seçenekle, boş kümeyi hesaba katmazsam Dolu alt küme olarak = 4095 ayrı seçenekle, hem tekrarların, hem de Ebcet tutarlarının 21'e tam olarak bölündüğü veriler elde edebilirim, On bin kelime veya uygun karakter kullandığınızda elde edeceğiniz seçenekler çok büyük bir rakama ulaşır, bundan da, 21 sayısına tam bölünen çok yüksek rakamda, simetriler, katlar v.s şeklinde versiyonlar elde edebilirsiniz. 

                 ÜZERiNDE   21 VAR  

     Görüldüğü gibi basit bir tablo oluşturmak suretiyle yazacağımız herhangi bir kitap veya yazıtı tablodaki verilerle hem şifreliye bilir ve hem de gerek tekrar yönünden, gerekse tekrarların ebcet sayısal değerleri yönünden anlamlı ve çok çeşitli versiyonlar elde edebiliriz. Bunda olağanüstü bir durumda söz konusu değildir. Kûr'an için ileri sürülen Üzerinde 19 Var iddiası, Kûr'an'a bir iftira olduğu gibi, iddiayı ispat için ileri sürülen deliller, tutarsız ve anlamsız olup, yukarıda söz konusu ettiğim Ebcet sistemiyle elde edilebilecekler yanında bir hiçtirler. Sistemin kavranılması halinde herkesin bu durumu kolayca görmesi mümkündür.

KÛR'AN İÇİN İLERİ SÜRDÜKLERİ ÜZERİNDE 19 VAR İDDİALARINA ÖRNEK OLSUN DİYE KISACA DEĞİNECEK OLURSAM DURUM ŞUDUR :

    Öncelikle, bu iddiayı ortaya koyan Reşad Halife'nin kimliğine bakalım, 18 Kasım 1935 yılında Mısır'da Şâzeliye tarikatını lideri olan Abdul Halim Muhammed Halifenin oğlu olarak dünyaya geldi, sofist bir ailenin çocuğu olarak sofizm ortamında yaşadı. Şöyle ki:

     "Babası, Abdul Halim Muhammed Halife mühendislik öğreniminden sonra, Mısır'da on binlerce bağlısı olan şazeliye tarikatının lideri oldu. Oğlu Reşad'a olan güveni ve sevgisinden ötürü, şeyh Abdul Halim, Tarikat'ın ismini Reşad-el şazeliye olarak değiştirdi."
(Alıntı: http://72.14.207.104/search?q=cache:KsMTbIcpZuoJ:19.org). 

    Kûr'an konusunda yaptığı "Üzerinde 19 Var" iddiası Sofizm mesleğinin icrası neticesinde, hakikatin inkarıyla üretilmiş bir Safsatadan başka bir şey değildir.İnsanları çeşitli amaçlarla kandırmak için Safsata üretimi, Sofizm mesleğinin en temel yöntemlerinden biridir. Safsata ilk bakışta doğru gibi görünen fakat yakından bakıldığında sahteliği açığa çıkan, kendilerini ele veren yanlış çıkarsamalar ve sahte iddialardır.

     Tipik olarak Sofistin kimliği şöyledir :

     Eflâtun’un Sofist isimli kitabında belirtilen. “Maddi menfaate erişmek için kullanmış oldukları tipik yöntemleri ve özelliklerinden” örnekler :

     "1- Sofist, fazilet öğretimi perdesi altında para kazanmak için , asil ve zengin gençler peşinde koşan bir avcıdır.

      2- Sofist, fazilet üzerine söz ve öğretim alışverişi yapan bir bezirgandır.

     3- O perakende sattığı malı, ya başkasından alıp satar, yahut da kendi yapar satar.
    4- Münazara (karşılaşma) iyi ve doğru veya başka türlü genel kavramlar üzerinde olursa ona Eristik denir. Sofist, eristik sanatını para için icra eden kişidir. Eristik sanatını kazanç sağlamak için profesyonel olarak icra edip, geçim vasıtası yapan sofistler soru ve cevap usulünü, yani Zenon’un diyalektiğini bir söz güreşi haline getirmişlerdi. Bu usulü her konuda tatbik ediyor ve karşısındakini tezatlar içine düşürmek suretiyle yenmeyi amaçlıyorlardı. Bir hakikate varmak için değil, şaşırtmak, tenakuza düşürmek ve çürütmek için konuşuyorlardı. karşısındakinin cevabı ne olursa olsun onu çıkmaza sokmayı amaç edinmişlerdir. Bu tarife uygun en iyi misalleri Euthydemos’ta görüyoruz. İki kardeş Sofist kendilerini söz güreşinde pehlivan ilân ediyor, herkesi her konuda çürütebildiklerini iddia ediyorlardı. Bunların kanıtlarının birçoğunu Aristo, Sofistik kanıtlar adlı eserine almıştır. “Bunların kullandığı metot, Sokra tik diyalektiğin bir karikatürüdür. Sanatları Eristiktir. Maharetleri doğruyu da, yanlışı da çürütmektir. Dinleyenleri ne söylerse söylesin, gene onu çürütmektir.
   
5- Sofist bir şarlatan bir hokkabazdır: Aldatıcı hayaller ve yalanlar imal eder. Var olmayanı var, var olanı da yok kılar. Böylece “Sofistlik” adında bir sanat vardır, konusu yalan ve yanlıştır. Sofistlik bir fikir sahtekârlığı, sofistler de fikir şarlatanları olarak tanınmıştır.
    
6- Hayatta, yanlış söz vardır, o halde yanlış düşünce, yanlış hüküm, yanlış kanaat ve yanlış hayal de vardır. Madem ki yanlış sözle yanlış kanaatin varlığı bir gerçektir, öyle is, varlıkların taklidleri mümkündür ve bunları yapmak gücünden bir aldatma sanatı doğabilir. O da sofistliktir.

Sofist hakkında yazılan bu tarifleri şu şekilde özetlemek mümkündür. Sofistlik: 1) Bir tenakuzlar sanatıdır; 2) Yalnız kanaatler üzerine kurulu taklit sanatının alaycı (bilerek samimiyetsiz) bölümü ile mime tik sanatına girer; 3) Fantasmalar imal eden cins ile hayaller imal etme (hokkabazlık = illusionisme) sanatına bağlanır; 4) Sanatının da söz cambazlıkları bölümünü kendisine faaliyet alanı seçer; bu da meydana getirme sanatının, Tanrılık değil de insanlık bölümünün hayaller imal eden şekline girer. İşte, “kanı ile, şeceresi ile” Sofist budur." (Batı Klasikleri. Sofist, Eflatun, M.E.B. 1988 yayını, Çeviren, Mehmet KARASAN, Alıntılar yer yer ön sözden yapılmıştır.)

    Sofistler için,  Dünya’da bağlanılması gereken hiçbir inanç ve hiçbir fikri hakikat yoktur. Amaçları ise yalnızca nefislerinin hevası ve maddi menfaat sağlamaktır. Bunu sağlamak için yukarda belirtilmiş olan metotları kullanırlar. Hakikatleri inkar ettiler, hakikatlerin inkarı ise insanlığın son sözü olamaz, hakikatler insanlığı aydınlatan ışıklardır; onları inkar insanlığı karanlığa gömmektir.
   19 Safsatasının üretilmesi Sofizmden kaynaklanan bozuk düşüncenin ürünüdür. Bu zihniyetten dolayı, Reşad Halife'nin, sofist olarak 19 Safsatasına inanmış olması ihtimali düşünülemez, bu safsataya inanıp hırsla onu savunanlar, onun müritleri konumunda olan ve Reşad Halife'nin söyledikleriyle Meczup hale gelmiş olan kimselerdir.
    Reşad Halife, 19 iddiasını söylendiği gibi, güya tesadüfen rastladığı hakikatlerden hareketle üretmiş değildir, iddia orijinal olmayıp,önceleri, Kûr'an'dan bağımsız olarak başkaları tarafından ortaya konmuş veya 19 sayısı iddiaları yapanlar tarafından kutsanmıştır.

İDDİA ÖRNEKLERİ :

1- Ay (şehr) sözcüğü tekil olarak kuranda 12 kere geçiyor iddiası.
 

Kuran'ı baştan sona taradığımızda ay (şehr) sözcüğünün tekil olarak tam 12 kez geçtiğine tanık oluyoruz. Arapça bilmeyenlere şunu hatırlatalım: Arapça'da zaman birimi olan ay ile dünyanın uydusu olan Ay aynı sözcüklerle ifade edilmiyor. Dünyanın uydusu olan Ay'ın Arapça karşılığı Kamer'dir. Kameri Takvim deyimi de buradan gelir Zaman birimi olan "ay" kelimesinin geçtiği sure ve ayetlerin listesi aşağıda sunulmuştur (2:185 ifadesi, 2'nci surenin 185'inci ayeti demektir).

2:185           2:185           2:194           2:194    2:217           5:2               5:97             9:36    34:12           34:12         46:15            97:3

Alıntı:  http://19.org/index.php?id=70,190,0,0,1,0

 Ay kelimesin Kûr'an'da 21 yerde geçmesine rağmen bunu dikkate almamaktadır. Ay kelimesinin şu veya bu sayıda herhangi bir kitapta tekrarlanmasının olağan üstülüğü yoktur, bunu herkes yapabilir. Ayrıca tekrarın ve ona bağlı ebcet rakamının 19 bölüne bilirliği bu iddiada yer almamaktadır. Ebcet sisteminde muhakkak hem tekrarlar, hem de ebcet sayısı toplamları ölçü olarak ortaya konan odak sayıyı doğrulamalıdır. Bu açıdan bu ve benzeri iddialar, temeli olmayan ve olağanüstü önem taşımayan iddialardır. Günlerin sayısı hakkındaki söylemleri de bu kapsamdadır.Merak eden bakabilir.

2- Besmelenin 19 harf olduğunu iddia etmesi. Şöyle ki:
 

         Alıntı: http://19.org/index.php?id=70,190,0,0,1,0

     Yukarıdaki örnek, harf sayısı yönünden gerçeği yansıtmamaktadır, Besmelenin üzerinde üç adet şedde vardır, bunun manası üç harf ikişerli demektir. Bunlar ikişerli okunmadıktan sonra besmeleyi okumak mümkün değildir. Ayrıca dünyada ağızdan okunurken 22 harf, yazılırken 19 harf olan bir cümle veya kelime var mı, böyle bir durumda ya yazım hatalıdır, yada telaffuz. Kûr'an'da böyle bir çelişki mümkün değildir. Okunurken kaç harfle telaffuz ediliyorsa ki bunlar 22 dir, yazılışı da gözler önünde o şekildedir. Yukarda ki tahrifli şeddesiz örneği, şeddeleri dikkate almadan okumaya çalışın, nasıl bir şeyle karşı karşıya olduğunuzu görürsünüz.

      Birde, Allah’ın insanlara nasıl vahiy ettiğine, Kûran’ın yazılı olarak mı, yoksa söz olarak mı indiğine dikkat etmek lazımdır, Söz olarak vahiy edilen Kûran ayetlerinde besmele 22 harfle inmiştir, zaten okurken de kaçınılmaz olarak durum budur, şeddesiz olarak okunamayacağına göre yazarken de durum bundan farklı değildir. Yoksa şeddeli kelimeyle, şeddesiz kelime arasında fark olmaması lazım gelirdi, hal bu ki kesin olarak fark mevcuttur. Kûran’dan mealen :

- Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur, yahut bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini vahiy eder. O yücedir, hakîmdir. 42/51

- De ki: Cebrail'e kim düşman ise şunu iyi bilsin ki Allah'ın izniyle Kur'an'ı senin kalbine bir hidayet rehberi, önce gelen kitapları doğrulayıcı ve müminler için de müjdeci olarak o indirmiştir. 2/97

- (Resûlüm!) Onu Rûhu'l-emîn (Cebrail) indirdi. 26/193

- Senin kalbine; uyarıcılardan olman için, 26/194

- Apaçık Arapça bir dille. 26/195

        Peygamberimiz a.s.ın Kalbine söz olarak inen Kûran’ın, bu iniş şeklini ve nasıl indiğini dikkate almadan, Arap alfabesinin yazı yazış tekniğini sofistike oyunlarla çarpıtarak, yanlış mecralara sürüklemek, Allah’ın, Peygamberin ve Kûran düşmanlarının işinden başka bir şey değildir.

      3- Besmeleyi oluşturan kelimelerden, Kûr'an'da  "İsim" Kelimesinin = 19 kez geçtiğini ve bunun 19 rakamına tam bölündüğünü, "Allah" kelimesinin 2698 kez geçtiğini ve hem tekrarın hem de Ayet numaraları toplamının 118123 olduğunu söyleyerek 19'a tam bölündüğünü ifade etmektedir, peki bu sistemse "İsim" kelimesinin geçtiği ayet numaraları toplamı neden 19'a tam bölünmüyor, aynı şekilde, "Rahman" ve "Rahim" kelimeleriyle ilgili iddiaları, ayet numaraları toplamının 19 la İlişkilendirilmekten ayrı tutularak hesaba katılmamıştır, hele hiç birinde ebcet hesabından bahis yok, ebcet hesabı ise ileri sürdüğü temel dayanaktır, fakat orda da sistem yoksunluğu ve bir çok tutarsızlık mevcuttur,

      Örneğin:Allah isimlerinin 99 olmayıp 123 olduğunu iddia ile, Hem Ebcet Değerleri. toplamının 19'a bölündüğünü belirtmekte, kelime tekrar sayıları toplamının bölünebilirliğinden bahsetmemektedir, bölüne bilseydi fırsat bu fırsat deyip, hemen söyleyecekti, bende toplama ihtiyacı duymadım. Hal bu ki, ebcet sisteminde, bölünebilirlik açısından hem tekrarı hem de ebcet sayısal değeri tutturmak herkes tarafından yapılabilecek kolay bir işlemdir.  Kaldı ki 123 rakamı işine geldiği için kendisine göre seçtiği bir rakamdır. Örneğin, 125 olarak ta tespit yapmak mümkündür, şöyle ki :

      Listesinde olmayan, Ahkamül-hakimin Bak, Hûd Sûresi 45, Yunus Sûr. 109, Tin Sûr. 8 veya Erhamur-rahim'in Bak, Enbiya Sûresi 83. Bu gibi durumlar, işine geldiği gibi seçenek yaptığını gösterir.
  Diğer iddialarıyla ilgili olarak başka eleştiriler yapmak mümkün olmakla beraber, Kûr'an'ın için iddia ederek matematiksel ve benzeri kimse tarafından yapılamaz dediği şeylerin, Yukarıda basit iki tabloyla gösterdiğim Ebcet hesabının hem tekrar hem de sayısal olarak herkes tarafından kolayca uygulanabilirliği yanında, bir hiçtir, kaldı ki kendileri bu sistemi bilmediklerinden tutarsız ve çelişkili iddialarını peş peşe sıralamışlardır. Hele hele, Tevbe Suresinin son iki ayetini inkar etmek, Cehennem, başka bir ifadeyle "Sakar" için Kûran'da geçen ifadeleri, Kûr'an'la özdeşleştirmek, bir Müslüman veya bir Müminin hayalinden bile geçiremeyeceği ağır yaklaşımlardır. Müslüman veya mümin olduğunu iddia eden bir kimse, Allah'ın, Kûran'la cehennemi özdeşleştirdiğini nasıl düşüne bilir, bu mümkün değildir. Kaldı ki ifadede Cehennem için geçen Aleyhe ifadesi muhannes Kûran ise Arap grameri açısından müzekkerdir, hiç bir zaman bu iki vurgu bir birini çağrıştırmaz.  

      Şimdi Şu mantığa bakalım :

      “Orijinal Kuran Mervan tarafından yakılıyor
Bu uzun ve yıkıcı savaştan sonraki barış döneminin ilk Halifesi Mervan b. Hakemdi (Ölümü: H 65/M 684). Yaptığı ilk işlerden biri orijinal Kuran'ı yok etmek oldu. Peygamberin         kendi eliyle ve özenle yazdığı Kuran'ı "yeni tartışmalara neden olacağından korktuğu" için yaktı. (Nüzülünden Günümüze Kuran-ı Kerim Bilgileri, Osman Keskioğlu, Türkiye Diyanet Vakfı yayınları, 1987, sa:140; Dr. Suphi es-Salih, Mebahis fi Ulumil Kuran, sa:83 ve Kuran tarihiyle ilgili tüm kitaplara bakılabilir.) Akıl sahibi bir kişi burada şu soruyu sormalı: "Muhammed'in orijinal Kuran'ı o sırada elden ele dolaşan nüshalarla aynı idiyse Mervan b. Hakem onu niye yok etsin??!!!"
             Alıntı : http://19.org/index.php?id=70,232,0,0,1,0

       Mervan. bin Hakemin, Ö. Hicri 65/M.684 Kûr'an'ın orijinalini yaktığını ve yok ettiğini söylemektedir. Peygamberimiz Muhammed A.S. dan sonra geçen 65 yıl içerisinde insanlar Kûran'ı hiç mi başka  nüshalar olarak evlerinde bulundurup, hem okuyarak hem de saklayarak koruma altına almadılar. Bu nasıl bir mantıktır ki İslam alemi için o devirde tek bir nüsha Kûr'an varlığı kabul ediyor, hem de hafızların varlığını dikkate almadan. Yoksa Bu iddiaya göre Mervan b. Hakem o devirde İslam aleminde bulunan bütün hafızları da toplayıp katletti mi. Hadislere zaman zaman güvenmediklerini ve red ettiklerini söyleyen kimselerin işlerine geldiği zaman rivayetlerden kendilerine delil bulmaya çalışmaları çok ilginç ve ibret verici. Bütün çabaları, Kûran'ın orijinal olmadığını ve ona ayet eklenmiş olduğunu kabul ettirmek içindir. Evvelkilerde böyle iddialarda bulunmuşlardı, bunların bu konudaki iddialarıyla ilgili örnekler hadis kitaplarında çeşitli şekilde vardır, ama ne oldu bütün bu iddialara rağmen Kûran İnsanlığın elinde sapasağlam ve şüpheden uzak olarak mevcut bulunmaktadır. 19 cular bu tahrif ve eklenti iddiacılarının zamanımızdaki tipik örnekleridirler. Kûran'a eklendiğini iddia ettikleri ayetler 9 Tevbe Sûresinin 128 ve 129. ayetleridir, Mervan orijinal Kûran'ı yaktı dediklerine göre, bu iki ayeti, dolayısıyla Emevi Halifesi Mervan eklemiş olmaktadır. Kûr'an'dan mealen :

--  Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir. 9/128

--  (Ey Muhammed!) Yüz çevirirlerse de ki: Allah bana yeter. O'ndan başka ilâh yoktur. Ben sadece O'na güvenip dayanırım. O yüce Arş'ın sahibidir. 9/129

       Emevi halifesi Mervan'ın, Veya Emevi hanedanından kimselerin, bu ayetleri eklemeleri için, Müslüman olmazsalar dahi önemli bir dünyevi menfaat beklemeleri gerekir ki eklemiş olsunlar. Hal bu ki Ayetler hem peygamberi taltif etme ve hem de ona yol gösterici ve moral vericidir. Peygamberin vefatından sonra Emeviler'in bu ayetleri eklemelerinin mantığı nedir, neden öyle bir şey yaparak halkla karşı karşıya gelip, saltanatlarını sarssınlar. Bu açıdan dahi bakıldığında iddianın boş ve temelsiz olduğu hemen görünür. Ayrıca Kûran'ın Korunmuşluğunu bildiren ayetlerle de bağdaşamaz. Zira, iddia ettikleri açıdan Mervan'dan itibaren 1350 seneden fazla bir süreden beri insanların elinde tahrifli olarak dolaşmış bir kitabın korunmuş olmasından da söz edilemez, bundan dolayı her ne şekil de olursa olsun tahrif edildiğini iddia etmek ilgili Kûr'an ayetlerini inkar etmek suretiyle küfretmenin ta kendisidir. Kûran'dan mealen:

--  Kendilerine Kitap geldiğinde onu inkâr edenler (şüphesiz bunun sonucuna katlanacaklardır). Halbuki o, eşsiz bir kitaptır. 41/41

-- Ona önünden de ardından da bâtıl gelemez. O, hikmet sahibi, çok övülen Allah'tan indirilmiştir. 41/42

      Ona ne önünden, ne de ardından batıl gelemez denmesinin manası, her ne şekilde olursa olsun, dolaylı veya direk olarak hiçbir surette ona batıl gelemez, hiç bir yaratığın onu değiştirmeye gücü yetmez demektir, tabiî ki bunun manası daksille boyamak veya ondan sayfa koparmak yada ona düşman kimselerin paralarını boşa harcama pahasına matbaada bir miktar tahrifli Kûran bastırmaları da değildir. Bu gibi hareketler Kûran karşısındaki aczin çırpınışlarıdır. Onu tahrif edebilmek, metnini şüpheli hale getire bilmek demektir. Bunu hiçbir zaman hiç bir yaratık başaramaz. O, Allah'ın korumasında olan bir kitaptır, kim, Allah'a karşı güç yetirebilir ki.

       Sonuç olarak, yukarıda örneğini verdiğim tablolardaki gibi tablolar hazırlamak suretiyle, kolayca kendi yazıtlarınızı ebcet sistemine göre tutarlı ve manalı bir şekilde sizlerde şifreliye bilirsiniz. Bunda olağanüstü bir durum yoktur, "Üzerinde 19 Var" iddiasında bulananların ileri sürdükleri tutarsız ve çelişkili iddialarının çok ötesinde, kendinize ait tutarlı ve çelişkisiz metinler hazırlayabilirsiniz. Bundan dolayı da "Üzerinde 19 Var" iddiası, boş bir iddiadır.

                                                                                                            Fereç HÜDÜR
 
SİTELERİM :
www.kuran-tekkaynak.com
www.kuran-tekrehber.com
www.mubin.net

MSN Adresim: [email protected] 
 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

30- “Üzerinde “ondokuz” vardır.

31-Biz cehennemin muhafızlarını hep melekler yaptık. Onların sayısını da inkâr edenler için bir sınav yaptık ki, kendilerine Kitap verilmiş olanlar iyice inansın,inananların da imanı artsın. Kitap verilmiş olanlar ve inananlar kuşkulanmasınlar. Kalblerinde hastalık bulunanlar ve kâfirler de: "Allâh bu misâlle ne demek istedi?" desinler.

Böylece Allâh, dilediğini şaşırtır, dilediğini doğru yola iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlara bir uyarıdır”. (Müdessir suresi)

Yukarıdaki ayet, Kur’an’da “19” rakamına doğrudan atıfta bulunulan tek ayettir. Yine görmekteyiz ki hem bu ayetin çevrilmesinde, hem de yorumlanmasında büyük hatalar yapılmıştır.Mesela, 30.ayet çoğu meal’de parantez içinde yada dışında “bekçi” kelimesi ile birlikte verilmektedir.Yani “Üzerinde ondokuz (bekçi) vardır” gibi.

Gerçekte ise orijinal ifade de “bekçi” kelimesi geçmez.Sadece “ondokuz”rakamı vardır.Ama insanlar bu rakamın bu şekilde tek başına anılmasına akıl erdiremedikleri için, (yada başka bir sebeple) bu ifadeyi kendi görüşleri doğrultusunda değiştirerek vermektedirler.Bu tavır hiç şüphesiz cehaletin saygısızlıkla örtülmesidir.Madem ki insanlara ALLAH’ın kelamını anlatmaya kalktınız,o halde herşeyi olduğu gibi verin.ALLAH’ın sözüne doğrudan yada dolaylı olarak söz katmayın.

Hiç kimse kendini ALLAH’ın tercümanı yerine koymasın.

Hal böyle olunca Kur’an’daki ondokuz rakamının önemi anlaşılamamış ve gizli bir sır olarak kalmıştır.Tıpkı surenin adı gibi. (Müdessir: “Örtüsüne bürünen, gizlenen,saklanan ,sır olan şey” demektir.) Kuran’da ondokuz rakamına doğrudan değinilen tek ayetin bulunduğu surenin adının bu olması, elbette ki tesadüf değildir.

Herşeyi hikmetle yapan ALLAH, "inananlara daha doğrusu görmek isteyenlere, bir işaret vermektedir"."Elbette ki başka işaretler de vardır".Ancak kalp gözleri kör olmuş olanların önünde en büyük mucizeler de sergilense inanmayacakları,ayrı bir gerçektir.Tıpkı dokuz büyük mücizeyi gören firavunun buna rağmen kafirlikte ısrar etmesi gibi.

Mucizeler ancak inananlar içindir. İnkar edenler için bütün herşey bir tesadüften ibarettir. Ayetin devamının yorumuna gelelim.Açıktır ki daha ayeti olduğu gibi ortaya koyamayanların, onu doğru bir şekilde anlaması da mümkün değildir.Zaten anlamamışlardır da...

Halbuki ifadeler gayet nettir.Bu sayı, inananlardan ve kendilerine kitap verilenlerden bazılarının şüphesiz inanmalarını temin edecektir:

“Onların sayısını da inkâr edenler için bir sınav yaptık ki, kendilerine Kitap verilmiş olanlar iyice inansın, inananların da imanı artsın. Kitap verilmiş olanlar ve inananlar kuşkulanmasınlar.”

Evet, burada söylenen şey aynen olmuştur ve olmaktadır.Kur’an’daki olağanüstü matematiksel yapıyı görenler (ki,bunlar içinde Hıristiyanlar da vardır), böyle bir sistemin ancak ALLAH’ın ilmiyle varolabileceğini anlamakta ve Kur’an’ın gerçekten ALLAH’tan geldiğine şüphesiz inanmaktalar dolayısıyla imanları da artmaktadır..Başka ne olabilir ki?

“Cehennemdeki meleklerin sayısı” inananların yada ehli kitaptan bazılarının imanını niye arttırsın? Yada kalplerinde ki şüpheyi gidersin?

Bunun anlamsız olduğu açıktır. Elbette ki,ayette anlatılan o değildir.Mucizeyi görmemek için ALLAH’ın kelamına parantezle ilave yapmayı bile göze alanların görüşüdür bu. ALLAH “onların kalplerinde eğrilik var diyor.O şüphesiz ki kalplerde olanları en iyi bilendir.İnkarcıların tüm bu ifadeleri anlamaları ise, hiçbir şekilde mümkün değildir.ALLAH’ın ayetleri onların ancak şaşkınlığını arttırır: “ALLAH bu misalle neyi kasdetti? derler.

Kuran’da “19” rakamına ayrı bir önem verildiği inkar edilemez.Buna mucize diyenler de var,inkar edenler de...Ben bunun gerçekten sıradışı bir olgu olduğuna inanıyorum ve bu konudaki deliller, benim inancıma olumlu bir katkı yapıyor.Zaten Kuran’ın amacı da budur:İnanmak isteyenlere ihtiyaç duydukları delilleri vermek.Diğer yandan Kuran inanmak istemeyenler içinde bazı süprizlerle doludur.Hiç şüphesiz onlarda aradıklarını bulacaklardır ve bulmaktadırlar da. Durum böyle olunca kişinin tavrı, meseleyi algılamasında son derece belirleyici olmaktadır.İnanabilirsiniz yada inanmazsınız ,bu tamamen size kalmış bir şeydir.

serk-An by bLindPoinT

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Evet, burada söylenen şey aynen olmuştur ve olmaktadır.Kur’an’daki olağanüstü matematiksel yapıyı görenler (ki,bunlar içinde Hıristiyanlar da vardır), böyle bir sistemin ancak ALLAH’ın ilmiyle varolabileceğini anlamakta ve Kur’an’ın gerçekten ALLAH’tan geldiğine şüphesiz inanmaktalar dolayısıyla imanları da artmaktadır..Başka ne olabilir ki?

“Cehennemdeki meleklerin sayısı” inananların yada ehli kitaptan bazılarının imanını niye arttırsın? Yada kalplerinde ki şüpheyi gidersin

Süleyman a.s melikenin tahtına bana kim getirebilir diye söylediği zaman bir ifrit ben ona sen yerinden kakıp oturmandan önce sana getirebilirm ve cinlerin semalara çıktığıda kur an da belirtilirken. And olsun ki ben cehennemei insanlar ve cinlerle tamamen dolduracağım ifadesindende de görüldüğü gibi cinlerin yaratılış kabileyeti ortadayken Allah ın insan ve cinlerle dolu cehennemi 19 melekle zabt altına alması sence mükemmel bir şey değilmi.Bunu kimi kendine sorar kimide sormayabilir bu kadar kişi varken cehennemde ve içlerinden bazılarınında semalara yükselebildiği bir gerçek ve içinden çıkmaya çalışmalarıda bir gerçekken bu olay başlı başına bir azameti göstermiyormu.Tablolarda görüldüğü gibi değil 19 daha fazla versyon üretebileceğide gün gibi ortadayken kur an ı neden 19 la artı neden cehennem kur an deniliyorki.Küfür nedir sence????????

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Hanif_42

Sevgili kardeşim, iyi de "üzerinde 19 var" ifadesi sence de özel bir ifade değil mi? Alıntıladığın yazıda "Üzerinde 21 var" denilmiş ve örnekler verilmiş. İyi de Kur'anda diğerinin yanısıra böyle bir ayette mi var ki?

Batınılik bir yana, Müddessir 30 gerçekten ilginç.

Saygılar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

 Selam Alperen

 Değerli Kardeşim, çalışmada anlatılmak istenen 19 veya 21 veya Müdessir 30 değil, Müdessir 30 u ilginç bulmana gelince ilginç olan yalnız Müdessir 30 değil Kûran'ın tamamı ilginç ve olağan üstündür. Konunun esası ise, çalışmayı dikkatli okursan, Kûran için ileri sürülen ve olağanüstü olarak nitelendirilen ebced esaslı sayı sisteminin aslında Kûran'da bulunmadığına, İstenilmesi halinde Ebced sayı sistemiyle herkesin kendi özel yazıtlarını kodlaya bileceği ve bunda da olağanüstü herhangi bir durum olmadığına dikkat çekilmiş ve Ebced sayı sistemiyle nasıl kodlama yapılabileceği rast gele seçilmiş 21 sayısıyla örneklendirilmiştir, başka herhangi bir sayıda seçmek mümkündür, Ayrıca, Kûran için ileri sürülen Üzerinde 19 var iddialarının tutarsız ve çelişkili olduğunada dikkat çekilmiştir. Çalışmada bu konularla ilgili örnekler yer almaktadır, bu açıdan ele alarak çalışmayı okursan ne anlatmak istediğimi daha iyi anlarsın. Yalnız şunu da belirteyim ki, bizim Kûran'a uymamız İslam dini açısından zurunludur doğru olan budur da, yanlış olan Kûran'ı kendimize uydurmaya çalışmamızdır, bu yanlışlık ise 19 iddiacılarında açıkça görünmektedir, değilmi ki, görüşlerine uymuyor diye Tevbe Süresinin son iki ayetini tereddütsüz inkar ediyorlar, değilmi ki besmele 22 harli olmasına rağmen, 19 harfe indiriveriyorlar. Kûran söz olarak inmiştir, besmele sözlü olarak okunduğunda kaçınılmaz olarak ağızdan 22 harf çıkışıyla okunur, nasıl oluyorda yazılırken 19 harf oluveriyor. bu hem gerçeği yansıtmıyor hemde sofistike oyunlarla Arapça yazı tekniğini çarpıtmaktır, şeddeleri dikkate almadan 19 harfli olarak okumaya çalış ve göreceksinki bu mümkün değildir, zira şeddeli harfler çift hartir, bunlar çift okunmadan besmele okunamaz, üç şedde üç harf demektir dolayısıyla besmele yazılırken de 22 harftir. Bu ve bugibi örnekler çalışmada bulunduğu için sözü daha da uzatmak istemiyorum, durum gayet açıktır.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

  Selam Selam,

 Bu forumu yaklasik 6 aydir izliyorum ancak yeni kayit oldum ve herkese sevgiler saygilar diliyorum öncelikle.

 19 üzerine yazinizi okuyunca cevap niteligi degil ama fikri beyan niteliginde bir seyler yazmak istedim.Öncelikle matematikte tümden gelim ve tüme varim yöntemlerinden ve arasindaki farklardan bilginiz var mi diye sormak isterim zira sizin 19 üzerine yazdiginiz bu yazi tüme varim yöntemini kullanmis ve dolayisiyla 21 üzerine bir kurallar silsilesi olusturmaya calismissiniz ancak sunu belirtmek isterim ki 19 olayinda tümden gelim sözkonusudur.

  Edip Yüksel'in üzerinde 19 var kitabini ve Kuran cevirisini  okuduktan  sonra dinini algilamaya basliyan biri olarak diyebilirim ki aslinda Edip Yüksel'in söylemleri ile sizlerin söylemleriniz arasinda ucurumlar gibi farklar yok ve 9.surenin sonunda ki 2 ayetin iptal olmasa zannimca sizlerin 19 olayina tepkileriniz bu tarz olmazdi diye düsünüyorum.

  Ben Arapca bilmem ancak cevirileri okuyarak bir seyler ögrenmeye calisiyorum ve bazi konularda birbirine muhalif bir cok fikri okudukca aklim karisiyor.

  Sakin yanlis anlasilmasin ben ne Edip'in nede bir baskasinin avukati filan degilim ben sadece dogruyu ariyan ve hanif olmaya calisan biriyim.

  Ayrica suna da inanmaktayim ki ALLAH(cc) eger kitabi koruyacagiz diye bize bildirdiyse bu koruma neden sayisal bir koruma olamasin?

  S.A.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

 Selam Nalbant

 Değerli kardeşim, bana göre konu çok net ve anlaşılır olarak ortaya konmuştur, benim dediklerimin senin sorunla bir ilgisi yok, herkes ebced sayı sistemini kulanarak istediği kitabı kolayca ve çok versiyonlu olarak kodluya bilir diyorum ve bunun içinde ispat metodu kullanıyorum, şimdi ben bir coğrafya kitabını çok harika bir şekilde kodlarsam, kodludur diye ona imanmı edeceksin, ayrıca bu sistemi yazıtlarında kodlama yapmak için kullana bilen birileri çıkıp, Kûran'ı peygamber kodlamıştır diye bilir ve sen ortaya koyduğun esas nedeniyle onun karşısında çaresiz kalırsın, kaldıki Kûran için ileri sürülen 19 kodlaması hem çelişkili hemde Ebced sayı sistemiyle kodlama yapa bilen bir kimsenin ortaya koyabileceği veriler yanında bir hiçtir, Kûran'ın harikalığı metin bütünlüğünde ve yaptığı dini öğretidedir. Onda şifre aramak batiniliktir, Kûran ise Mubin yani apaçıktır, bunu batini iddialarla inkar etmek küfürdür. İslam dinin araştırıp iyice öğrenmeye çalıştığında açıktan açığa Kûran'a saldıranlara dikkat et, onların bir özelliğide Allah'ın adını kullanarak insanları saptırmaya çalışmalarıdır, bir örnek olsun diye, yalnız kendi zihninde bir düşün, Kûran'dan ayet inkar edenler hakkında görüşün nedir, sana nasıl bir intiba veya kanaat veriyorlar, yarın başkaları çıkıp çeşitli boş iddialarla başka ayetleri inkar edebilirler, ve bu yapılmamış yeni birşey de değildir, hadis kitapları bu tür iddialarla doludur, kimileri Kûran için noksandır derken diğer bazıları fazla diyor, bir başkalarıda ayet bazında orjinal deyiller bunlar böyle inmemişlerdir demektedirler. v.s.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

 Selam Selam,

  Öncelikle söylemem gerekir ki ben Kuran da her hangi bir sifre ve ya benzeri baglanti aramiyorum ancak Allah resulu tarafindan her bir ayeti (farkli yerdeki) farkli zamanlarda bildirilmis olan ayetler elbetteki insan ürünü olamaz eger 19 sistemine uyan bir metin söz konusuysa bu sadece bizlerin imanini kuvvetlendirir inanmiyanlarin sa azginliklarini arttirir.

  Yani bu sadece bir katma degerdir ancak inancin temeli degildir tabii olarak.Yani Edip Yüksel'in veya cevresinin yaptiklari hata budur.

Resul sadece bir postaci degildir,Kuran sadece 19 sifresinden ibaret bir yazi dizini degildir.

  Kuran boyunca da bunun böyle olmadigini da anliyoruz zaten.Ben emin olmadigim konulardan Allah'a siginirim.Rabbim bize dogru yolu göster derim.Kurandan ne ayet cikartirim ne de ayet eklerim.

  sevgiler. 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Haklisiniz.

Fereç Hüdür Bey, Hadisler konusudaki Eserlerinizden cok faydalandim. Sizi sahsen bulmusken tebrik ederim. Allah yardimciniz olsun

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Fereç Hüdür'e ben de en kalbi selam ve saygılarımı sunuyorum. Araştırmalarından ben de çok faydalandım. Bu açıdan kendisine minnettarım.

Dini yalnız Allah'a özgüleme derdindeki müminlerin mekanlarından birisi olan bu foruma hoşgeldiniz diyorum ve yazılarınızın devamını diliyorum.

Allah ilmimizi ve fehmimizi artırsın.