Selam Mü'minlerin Üzerine Olsun.
Elif. Lam. Râ. Hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından âyetleri [kesin delillerle] sağlamlaştırılmış, sonra da [iman esasları, ahkam, vaaz, nasihat ve kıssalarla] açıklanmış bir kitaptır.
Parantez içindeki ifadeler müfessirlerce açıklanmıştır. Yani Kur’an-ı kerimde, peygamber kıssaları, eski milletlerin yaşayışları, iman edilecek hususlar, dine ait hükümler, nasihatler bildirilmiştir. Bunu hangi müslüman inkâr eder. Bu âyetteki açıklama ifadesi, kıssaların ve diğer haberlerin açıklanmış olmasıdır.
Bu âyetten Kur’anın açıklanmasına ihtiyaç yok, hadisler lüzumsuzdur denilemez. Eğer bu ayete göre Kur’an detaylanmış dense, öteki âyetlerle çelişkili olur. Mesela şu âyetle çelişkili olur:
(Ey Resulüm sana indirdiğim Kur’anı insanlara beyan edesin, açıklayasın.) [Nahl 44]
Demek ki açıklanması gerekiyor ki böyle buyuruluyor. Soruyorum, hâşâ Allah çelişkili mi söylüyor? Siz niye bu âyeti görmemezlikten geliyorsunuz ve diğer bir çok âyetleri, mesela (Resulüme tâbi olun, Ona uyun) âyetlerini niye görmemezlikten geliyorsunuz? Sadece Kur’ana uyun, Resulüme uymayın denirdi. Hâşâ bir çok sapık, Resulullahı postacı kabul ediyor. Kitabı getirdi işi bitti diyorlar(sözüm ona doru peygamber telakkisi imiş). Siz de aynı nakaratı okuyorsunuz. Halbuki Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(Resulümün verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7]
(Bu Âyet-i kerime her ne kadar Fey’ malları hakkında nazil olmuşsa da hükmü umumidir, Resulullah Aleyhisselâm’ın emrettiği ve yasakladığı her şey hakkında geçerlidir. Bu hüküm kıyamete kadar devam eder)
Sadece Kur’ana uyun denir, böyle bir şey söylenmezdi. Demek ki hadis-i şeriflere, Resulullahın bildirdiklerine ihtiyaç var. Mesela namazların kaç rekat olduğu, namazın farzları, namazı bozan şeyler, namazın mekruhları gibi çok şey Kur’anda açıkça bildirilmemiştir. Bunu Resulüne bırakmış, O da açıklamıştır. Resulünün açıklamasından niye korkuyorsunuz? Allahü teâlâ (Açıkla) dedi, O da açıkladı. Yoksa Allah’ın emrine aykırı olarak mı Kur’anı açıkladı? Peygamberimiz binlerce meseleye açıklık getirdi. Bunlar Allah’ın emrine aykırı mı idi?
Resulullah 23 sene bu işin tatbikatını yapmış, göstermiştir. O bildirmeseydi namaz vakitlerinin bile beş olduğunu bilemezdik. Çünkü Kur’anda açıkça yazılı değil. Zekatın ne oranda verileceği yazılı değil. Orucu bozan veya mekruh olan şeyler açıklanmamıştır. Açıklansa idi, Allahü teâlâ, Resulüne (Bunu açıkla) buyurmazdı.
(Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz Allah’ın âyetleridir. Allah’tan ve âyetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar?)
Bazı mezhepsizler de sizin sitenizde değindiğiniz gibi bu ayeti delil getirerek aynı oyunu oynadı. O kadar Türkçe kelime arasına niye bir tane Arapça kelime sıkıştırıldı? Âyetin meali şöyledir:
(İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah’ın âyetleridir. Artık Allah’tan ve Onun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?)
Söz kelimesinin Arapçası niye söylenir ki? Hadis-i şerif anlaşılsın diye öyle mi? Hadis, söz demektir. Ama Resulullahın sözlerine hadis-i şerif denir, şerefli söz demektir, mübarek söz demektir. Hâşâ Allah, bir âyetinde Resulullahın hadisine inanmayın diyecek sonra da şöyle buyuracak:
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan [Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]
(Aralarındaki anlaşmazlıkta seni hakem tayin edip, verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmedikçe, iman etmiş olmazlar.) [Nisa 65]
(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.) [Ahzab 36]
(Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20]
(Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur] kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13]
(bu ayetleri defalarca yazdıldı ama ön yargı ile baktığınız için kabullenemiyorsun.Çünkü inanmıyorsunuz.Kuran kimsenin görüşünü, siyasetini, hükümdarlığını, fikirlerini ispat etmek için kullanılmaz.Kuran okunur yiğit olanlarda hükmünü yerine getirirler.Adam olanlar böyle yapar)
Söz kelimesini Resulullahın hadisi olarak açıklamak sahtekârlığın daniskasıdır.
Bu âyetlerde Allah, (Resulüme uyun, Resulüm indirdiğim Kuranı açıkla) diyecek, sizin veya hanif dostlarınızın dediği yerde de sakın hadislere uymayın diyecek, hâşâ Allah böyle çelişkili konuşur mu? Siz Resulullahtan ne istiyorsunuz? Bu kadar hileyi, sahtekârlığı kim yutar ki?
TUTARSIZ OLAN SİZLERSİNİZ!
Önceleri Kur’an-ı kerimle karışmaması için, (Sözlerimi yazmayın) buyurdu. Daha sonra buna gerek kalmayınca da birçok hadis-i şerifte, (Sözlerimi yazın) buyurdu. Bunun çelişki neresinde? Çelişki sizin kafanızda. Çelişki kıblenizde, kıbleniz yanlış!
Hadis-i şeriflerde de aynı numarayı çekiyorsunuz, bazısını delil olarak gösteriyorsunuz.(Peygamber, ‘Benden Kur’an haricinde hiçbir şey yazmayınız. Kim benden bir şey yazdıysa onu imha etsin” ) Mezhepsizler de bunu çok yapıyor. Bak Resulullah hadislerimi yazmayın dedi diyorlar. Ötekilerini yani allah’ın kurandışı vahiyle (istersen buraya birdaha yazayım kurandışı vahiy varmı yokmu)bildirdiği hükümleri görmemezlikten geliyorlar. Hadis senet olmaz diyorlar. Peki hadis senet değilse ötekini niye söylüyorlar? Siz de aynı numarayı çekiyorsunuz.Peygamber önceleri Kur’an-ı kerimle karışmaması için, (Sözlerimi yazmayın) buyurdu. Daha sonra buna gerek kalmayınca da birçok hadis-i şerifte, (Sözlerimi yazın) buyurdu. Bunun çelişki neresinde? Çelişki sizin kafanızda. Çelişki kıblenizde, kıbleniz yanlış! Halbuki Allahü teâlâ, Resulümün sözlerine uyun buyuruyor. Siz Kur’ana inansanız bu âyetlere de inanırsınız. Din düşmanları hep bu numaraları kullanmıştır
Kur’andan başka hidayet kaynağı arayan sapıtmıştır” hadisi var.
(hanif dostlarınız bunuda çok kullanır) Çelişki bunun neresinde? Kur’andan başka hidayet kaynağı olur mu hiç? Bu sözün neresini beğenmediler ki? Hadis-i şerifler, Kur’anın açıklamasından başka bir şey değil ki, Kur’anın emrine uyularak açıklanmış ifadelerdir. Mesela namaz kıl deniyor nasıl kılınacağı bildirilmediği için Resulullah açıklamıştır. Kur’anın açıklaması, Kur’andan başka denir mi? Kur’anda hep Allah ve Resulüne itaat edin geçiyor. Demek ki ayrı değil ki böyle bildiriliyor. Siz Kur’ana inanmıyorsunuz, inanıyorsanız bildirdiğim âyetleri niye inkâr ediyorsunuz?
Hadis, Kur’an gibi önemli bir kaynak ise neden Allah Kur’anı korumayı garantiledi de hadisi Kur’an gibi korumadı? diyosunuz
Gerçekte olmasa bile söz ile siz Allah’a ve Kur’ana inanıyorsunuz değil mi? Öyle ise cevap verin: Hz. Musa ve Hz. İsa peygamber mi idi? Onlara indirilen Tevrat ve İncil Allah’ın kelamı mı idi? Kur’an gibi onlar da önemli mi idi? Evet ise size soruyorum, niye Allah, Tevrat ve İncili korumayı garantilemedi? Niye bozulup gitti?
Allah, Resulüme uyun diyor bu mantıklı olmuyor da, hadislere ihtiyacımız yok sözü mü mantıklı? Birkaç sapık hariç, bütün Müslümanlar asırlardan beri, Kur’anın emrine, Resulüme tâbi olun âyetine uyarak hadis-i şeriflere inanmış ve onlara göre amel etmiş. Bu mantıksızlık da, peygamberim diyen, Kur’ana ilave yapıldı diyen yalancı adamın [19’cular bâtıl dinini kuran Mısırlı Reşat Halifenin VE kulu Edip'in] hadislere inanmayın sözü mü mantıklı?(hanif dostlarınız en çok bunlardan etkilenmiştir) Kur’ana inanmak mantıklıdır. Kur’anda Resulullaha inanın buyuruyor. O güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar buyuruyor. Ona itaat edin buyuruyor. Ona itaat bana itaattir buyuruyor. Bunlara neden inanmıyorsunuz? Bana kalırsa siz misyonersiniz ya da misyonerlerin kullandığı bir maşasınız. Bir müslüman böyle konuşmaz, böyle hareket etmez.
(Ben Rasulullah’ın söylediği her şeye iman ederim. Bilirim ki, O kendi heva ve hevesinden konuşmaz.) daha önceki yazınızda böyle demiştiniz
şimdide
(Demek yanlız Kuran diyenler “kafir” , beşer sözü ile Allah’ın ayetini iptal edenler “müslüman” öyle mi ?) diyorsunuz
Sizin gibi jakoben ve oryantalist zihinlilerde:
(Allah’ın kitabında falan ve falan şeylerin haram olduğu geçmiyor. Hadislerde geçiyor bu. Yoksa Allah bunu Kur’anda bildirmeyi unuttu mu? Muhammed mi hatırlattı? Bir peygamber kendi başına hüküm veremez.) diyorlar
Bu ne terbiyesizlik, hâşâ, Allah’a unuttu denir mi hiç? Muhammed hatırlattı denilir mi hiç? Allah Resulüne yetki verdi, Kur’anı açıkla buyurdu. O da açıkladı. Yetki verilen âyetlerden birkaçını tekrar yazıyorum:
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71]
(İndirdiğimi insanlara beyan edesin, açıklayasın.) [Nahl 44]
Kur’anın bu emirlerine uymak suç mudur, mantıksızlık mıdır? Resulullah allahın bildirmesi ile herhangi birşeyi yasak etmişse, elbette yine Allah’ın emrine göre yasak etmiştir. Yukarıda âyetleri yazdım.Eee uydurma hadisler? olacak tabi düşman düşmanlığını yapacak sende safını alacaksın mücadele edeceksin.
Mezhepsizlerin ve hadislere ilk uydurma damgasını vuran oryantalist dr.Alois sprengerin ümmeti'nin başka bi taktiğide
Peygamberin sözlerinin 1400 yıldır korunup korunmadığını merak ediyoruz. Ölçümüzde Kur’andır. Çünkü Ayşe anamız Resulullahın nereden söz söylediği sorulunca, siz Kur’an okumaz mısınız cevabını veriyor. O Kur’andan başka bir şey söyleyebilir mi?
hadisini dile getiriyorlar.
İşlerine gelen hadisler sağlamdır, işlerine gelmeyenler uydurmadır. Resulullah efendimizin sözü 1400 yıldır korunamamışsa, Âişe validemizin sözü nasıl
korunmuş? Onun uydurma olmadığını nereden biliyorsunuz?
İkinci bir husus, hadisleri toplayanlar Kur’anı da hazırlamış olan eshab-ı kiramdır. Eğer uydurma hadis varsa, hâşâ uydurma âyet de olur. Çünkü toplayanlar aynıdır.
Diyeceksin Kur’anı Allah indirdi korumasını da Allah yapar. Bu sözü Kur’anı toplayanlar oraya yazamaz mı? Böyle itimatsızlık olursa, niye denmesin? Zaten kâfirlerin taktiği budur, Kur’ana şüphe getirmek için hadislere uydurma demişlerdir.
Ölçüt Kur’an olmalıdır?
Ölçü Kur’an elbette ancak, Allahü teâlâ (Resulüm bu Kur’anı açıkla) buyuruyor. Demek ki Kur’anı açıklaması gerekiyor. Açıklamasaydı anlamamız mümkün olmazdı. Mesela namazların kaç rekat olduğunu bilemezdik. Zekatın oranını bilemezdik. Nelerden zekat verileceğini bilemezdik nelerin namazı bozacağını orucu bozacağını ve daha on binlerce yüzbinlerce mesele var.
oryantalistleri rehber edip onlara tapanların başka taktiğide
Peygamberin sözü diye Kur’ana aykırı olanlara iman edemem!
Hâşâ, bu nasıl söz? Kur’anı kim getirdi? Dinin sahibi kim, Peygamberin sözü hiç Kur’ana aykırı olur mu? Bu nasıl müslümanlık? Ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor galiba. Bir sözün Kur’ana aykırı olup olmadığını siz nasıl anlıyorsunuz? İmam-ı a’zam anlayamıyor, imam-ı Buhari anlayamıyor ve bütün İslam âlimleri anlayamıyor, oryantalistlerin maşaası olan sizler anladınız.Bütün âlimler bir tarafa siz bir tarafa öyle mi? Bu ne haddini bilmezlik böyle? 1400 senedir gelen âlimlere ve Resulullahın hadislerine mi inanalım yoksa size mi? Atalarının dinine uyanlar sapıksa (dostlarınız böyle söylüyor da) en büyük sapıklar hz hasan ile hz hüseyin olmazmı? Dedelerinin dinine uymuşlar.
Resulullahın bildirdiğini kabul etmemek Allah’ı kabul etmemek olur. Böyle yapanların da kâfir olduğu yine Kur’an-ı kerimde bildiriliyor.
(Cenab-ı Hak, Kur’an-ı kerimde, Muhammed aleyhisselama itaat etmenin, kendisine itaat etmek olduğunu bildiriyor. O halde, Onun Resulüne itaat edilmedikçe, Ona itaat edilmiş olmaz. Bunun pek kesin ve kuvvetli olduğunu bildirmek için, (Elbette, muhakkak böyledir) buyurup, doğru düşünmeyenlerin, bu iki itaati birbirinden ayrı görmelerine meydan bırakmadı. Yine Allahü teâlâ, (Kâfirler, Allahü teâlânın emirleri ile Peygamberlerinin emirlerini birbirinden ayırmak, bir kısmına inanırız, bir kısmına inanmayız diyerek, iman ile küfür arasında bir yol açmak istiyorlar. Bu kâfirlerin hepsine çok acı azap hazırladık) buyurmaktadır.) peygamberimizin haram dediğine, sizin hanif dostlarınız hâlâ âyetlerde bahsetmiyor diye itiraz ediyorlar. Böyle müslümanlık olur mu? Peygambere inanmadan nasıl müslümanlık olur?
Atalarımız yenilen doymaz buyuruyor. Ama din iman konusunda yenmek, yenilmek olmaz. İnanmak veya inanmamak, yani iman etmek veya etmemek olur. Müslüman olmak veya kâfir olmak olur.
Müslüman olmak için, akıla lüzum var. Akıllı olan mükelleftir. Deliler iman ile mükellef değildir. Şunu iyi bilin ve unutmayın: Allah’a inanmayan Onun kudretini anlayamaz, Ona giden yolu bulamaz. Allah’ın resulü Muhammed aleyhisselama inanmayan Onun derecesini, makamını, kıymetini bilemez. Muhammed aleyhisselamdan gelen nimetlere kavuşmak için iki şart vardır:
Birincisi Onun Peygamberliğini tasdik etmek, ben Ona iman ettim demektir.
İkincisi Onu çok sevmektir. Gelen nimetlerin miktarı, bu sevginin derecesine bağlıdır. Tasdik olmadan, O yüce Peygamberi gözünüzle de görseydiniz, her mucizesine şahid de olsaydınız yine inanmazdınız. Onun zamanındaki müşrikler böyle olmadı mı? O yüce Peygamberin zamanında nasıl olacağını merak ediyorsanız, şu anda nasıl olduğunuza bakın. Şimdi nasılsanız, o zaman da öyle olurdunuz. Bu herkes için geçerlidir ve böyledir. Siz bu hâlinizle o zaman peygamberlik iddiasında bulunan üç kağıtçıya yani Müseyletemül Kezzaba da inanırdınız. Çünkü ona inananlar da çıkmıştır.siz birkaçını defalarca yazdığım âyetlere rağmen direniyorsunuz. Allahü teâlâ Onun sözü senet derken siz niye Allah’ın bu âyetlerini kabul etmiyorsunuz? Defalarca anlatmama rağmen, Allah Resulüme uyun, Onun sözü senettir buyurduğu halde Muhammed aleyhisselamın sözleri niye senet değil? Niye kabul etmiyorsunuz? Köre bir şey tarif edilemez, kör tarifle görmez.
“(Ey Muhammed) seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.”[ENBİYA 107]
[Peygamberlik vazifesi bulunduğu dönemle değil bütün alemi ilgilendirecektir]
“Andolsun, Allah’ın Resülünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel örnekler vardır.”[AHZAB 21]
“Alemlere bir uyarıcı olsun diye kuluna Furkan’ı indiren Allah’ın (c.c.) şanı yücedir.”[FURKAN 25]
O (Kur’an), bütün alemler için ancak bir uyarıdır.[ENAM 6]
[Kur'an ne emretiyse belli bir zamana mal edilemez.Her emri belli bir zümreye mal edilemez.]
Siz bunlara cevap verin. Yukarıdaki âyetler yalan mı? Resule itaat Allah’a itaat deniyor, yalan mı? O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar deniyor, yalan mı? O, [Resulüm] vahiyden başkasını söylemez deniyor, yalan mı?
Haşr suresinde size neyi verdiyse alın neyi emrettiyse yapın, neden yasakladıysa kaçının buyuruyor. Peygamberin yasak ettiklerini yaparsak Allah’a isyan etmiş olmaz mıyız? Resule itaat Allah’a itaat değil mi? Yoksa bu âyetleri inkâr mı ediyorsunuz?
Hadislere karşı gelmek Resule karşı gelmek değil mi?
(Allah ve Resulüne karşı gelen, bilsin ki Allah’ın azabı çetindir.) [Enfal 13]
(Allah’ın yolu ile, Peygamberlerin yolunu birbirinden ayırmak isteyenler kâfirdir.) [Nisa 150,151]
Siz ve yerli oryantalist işbirlikçileri Peygamberin emrini Allah’ın emri saymadığınız için asla doğru peygamber telakkisi içinde olmazsınız.
Resule tâbi olun, Ona itaat eden Allah’a itaat eder gibi sayısız âyeti inkâr eden etmesede görmemezlikten gelen görsede anlayamayan anlasada uymayanlara. İki âyet meali tekrar:
(De ki, “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”) [A. İmran 31]
(De ki, “Allah’a ve Peygambere itaat edin! Eğer [Peygambere uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar.] Elbette Allah kâfirleri sevmez.) [A.İmran 32]
sahte peygamber ve sahte mezhep ve sahte fetva zuandır kebaretini saflık imana bakışından anlarsınız beyhude kafaları yorup fitneye girmenin espirisi yoktur kalbe zarar akla zişandır uhudu sonra bulamazsınız takva bu asırda zordur fitne çoktur insanın kendini koruması için tek yolu duadır iyşallah kalbi birana sebeb olur elbaki hüvel baki kardeşiniz.