Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Abidin 107 yazdı:
Sünnet,Kur'an'da en bariz örneği aşağıda vereceğim ayet meallerinde ve diğerlerinde geçmektedir.Tabi bahsi geçen ayetlerin bağlayıcılığı şayet tartışılmazsa o ayrı konu.Ya da ayetlerden kastedilen mananın elçiye itaattir deyip[ki, biz de bunu kabul ediyoruz] günümüzde bu kadar ihtilafa rağmen Hz.Peygamberin(s.a.s) emir ve yasakları nasıl tatbik ettiğini görmemezlikten gelmek ve bunun sadece Kur'an'a uymak demek olduğunu kabul ediyorsanız lütfen ilgili ayetleri tekrar gözden geçiriniz.Ve de en önemlisi de şu ayet mealleri:
1.)"Kim Resul'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse (aldırma), çünkü seni onlar üzerine muhafız göndermedik." [4/en-Nisâ, 80.]
2.)Yüce Allah şöyle buyurur: "De ki: "Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana ittiba edin ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın."[3/Âl-i İmrân, 31.]
3.)"Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Resul'e itaat edin ve amellerinizi iptal etmeyin."[47/Muhammed, 33.)
Selam Abidin,
Yazdıklarına bakılırsa mürekkep yalamışa benziyorsun. Bu ayetlerde bahsi edilen itaatın Allah'a olduğunu anlaman gerekirdi. Elçiye yapılan itaat Allah'a yapılan itaattır. İtaat söz dinlemedir. Allah'ın sözünü insanlara O'nun Elçisi iletiyor, Elçiyi dinlemek ,Allah'ı dinlemek demektir. Elçisini dinlememek Allah'ı dinlememektir. Elçinin söyledikleri Allah'ın söylediklerinin aynısıdır. Allah ayrı, Elçi ayrı söylemiyor. Ortada iki başlı bir din yok. Din Allah'a ait, Elçi sadece onu tebliğle yükmlüdür. Elçi Allah'ın ortağı değil ki istediği yerde Din'ine eklemelerde buluna bilsin! Allah'ın mesajı, O'nun Elçisi ve temiz akıl sahiplarinin anlaya bileceği kadar gayet açıktır. Ayrıca Elçinin açıklamalarına ihtiyaç duymaz. Hem zaten muhatapların anlayacağı açıklıkta Elçi'nin lisanıyla/ kelimeleriyle muhataplara iletiliyor. Elçi yaptığı açıklamaları/ iletileri tekrardan ne diye açıklama ihtiyacını duysun? Allah ve Rasulu iki ayrı ağızdan konuşmuyorlar; İkisi de aynı ağızdan konuşuyorlar: Rasul'un ağzı. Elçi aracıdır, Allah Elçisinin aracılığı /ağzı ile sair insanlarla konuşuyor.
5/67:" Ey Elçi, sana rabbinden indirileni tebliğ et!...
18/40: "...Sana düşen sadece iletmektir, bize de hesap almak düşer."
Beraber Enfal Suresinin ilk iki ayetini birlikte düşünelim:
1-" Sana ğanimetleri soruyorlar. Deki, ğanimetler Allah'a ve/ yani Rasul'e aittir. Allah'a saygılı olun, kendinizi düzeltin ve Allah'a ve /yani Rasulüne itaat edin/ dediklerine uyun, eğer mü'minseniz!"
Düşünelim: Şayet Allah ve Rasul ayrı ayrı anlaşılacaksa, ğanimetlerin yarısı Allah'ın ,diğer yarısı da Rasul'ün mü oluyor? Allah'a ve Rasul'e ayrı ayrı itaat söz konusu ise, ifade, "FETTEQULLAHE VERRASULE" :" Allah'a ve Rasule saygı gösterin!" şeklinde olması gerekirdi.
2-"Mü'minler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman onların kalpleri ürperir ve onlara ayetleri okunduğu zaman imanlarını arttırır da Rablerine dayanırlar."
Şayet Allah'ın söylediği başka (ayet), Rasul'un söylediği başka (hadis) ise, ifade şöyle olcaktı:
"İNNEMELMU'MİNUNE ELLEZİNE İZA ZUKİRALLAHU VE RASULUHU VECİLET QULUBUHUM VE İZA TULİYET ALEYHİM AYATUHU VE EHADİSU RASULİHİ ZADETHUM İMANEN VE ALA RABBİHİM VE RASULİHİM YETEVEKKELUN." :
"Mu'minler o kimselerdir ki, Allah ve O'nun Rasulu anıldıkları zaman kalpleri ürperir, ve onlara ayetleri ve Rasulunun hadisleri okunduğunda da imanları artar da Rablerine ve Rasullerine dayanırlar."
Demek ki Rasule itaat, Rasullun tebliğ ettiği Allah'ın sözlerini dinleyip karşı gelmemektir.Böylece hem allah'a hem de Rasul'e itaat edilmiş olur.
Muhabbetle.
|